Mavi Marmara katliamı sonrası Türkiye'nin dondurduğu İsrail ilişkileri düzeliyor mu? İsrail kaynakları anlaşmaya varıldığını iddia etti Ankara ise 'nihai anlaşma yok' açıklaması yaptı. Sabah.com.tr yazarı Taha Dağlı bu sürecin ne anlama geldiğini değerlendirdi. 1-İLİŞKİLERİN DÜZELMESİNİ EN ÇOK KİM İSTİYOR? Bu sorunun yanıtı kesinlikle İsrail. Çünkü Mavi Marmara katliamı sonrası Türkiye'nin taleplerini görüşmek üzere bir çok kez İsrail tarafından adım atıldı. 2013 Mart ayında İsrail Başbakanı Netanyahu, o dönem Başbakanlık görevini yürüten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak, özür diledi. Özür sonrası İsrail sürecin devamını zorladı ancak Türkiye'den net yanıt alamadı. 2-İSRAİL DAHA ÖNCE HİÇ BİR ÜLKEDEN ÖZÜR DİLEDİ Mİ? 1967 savaşı sırasında yine Gazze açıklarında USS Liberty gemisi İsrail tarafından vuruldu. İsrail'in Amerika'ya yönelik bu gemi saldırısında tam 34 kişi hayatını kaybetti, 171 kişi de yaralandı. Ancak ne soruşturma ne de özür geldi. Mavi Marmara katliamı ise İsrail'in hukuksuz saldırılarına, hoyratlığına, 'ben yaparım olur' gibi agresif söylemlerine ikinci bir 'one minute' oldu. Zira o süreçten sonra İsrail, özür diledi. İsrail bu özrü daha önce dilemiyordu çünkü yaptığı her saldırının artık hukuki zemine oturtulabileceğinden endişe duyuyordu. Ancak Türkiye, Mavi Marmara katliamı sonrası İsrail'e bu özrü dileterek, dünyaya gereken mesajın ulaşmasını sağlamış oldu. 3-TÜRKİYE'NİN ŞARTLARI KABUL GÖRÜYOR MU? Bir kere süreci şu şekilde okumak gerek. İsrail Mavi Marmara'da bir katliam yaptı karşılığında ise Türkiye, ilişkileri dondurdu. Ama Türkiye'nin şartları vardı ve o şartların yerine getirilmesi halinde ilişkilerin normalleşebileceği taahhüt ediliyordu. Neydi bu şartlar, özür, tazminat ve Gazze'ye yönelik ablukanın hafifletilmesiydi. 4-İSRAİL ŞARTLAR İÇİN NELER YAPTI? Netanyahu 2013'te özür diledi. Özür sonrası tazminat konusu da masaya yatırıldı. Tazminatla ilgili bir İsrail tarafı ödenecek miktarla ilgili sorunlar çıkardı. Bugün gelinen noktada 20 ya da 21 milyon dolar gibi rakamlara çıkıldığı söyleniyor. Bununla birlikte Gazze'ye yönelik abluka için de Türkiye'nin baskıları sonuç verdi. 5-TÜRKİYE GAZZE İÇİN YOĞUN BASKI YAPTI? Bildiğimiz bir şey var o da Türkiye, üç talepten biri olan Gazze konusunda vaz geçmedi. Zira ablukanın hafifletilmesi sonra da kademeli olarak kaldırılması konusunda TİKA'nın Gazze'de yoğun faaliyetleri oldu. Bu konuda Türkiye'nin baskılarıyla Gazze'ye yönelik ambargo defalarca kırıldı, TİKA başta olmak üzere Türkiye'den giden tüm yardımlar, yine Türkiye'nin ablukanın hafifletilmesi konusundaki ısrarlı adımlarıyla Gazze'ye ulaştırıldı. 6-İSRAİL'İN HAMAS ÇARPITMASI? İsrail'in bu süreçte Hamas'la ilgili spekülasyonlar üreterek, süreci kendi kamuoyları nezdinde manipüle etmeye çalıştıklarını görüyoruz. İddia ettikleri anlaşmada Salih el Aruri adlı bir Filistinli var. İddiaya göre Aruri'nin Türkiye'den sınır dışı edilmesi isteniyormuş. Bu konuda sıkıntı var zira Salih el Aruri Türkiye'de ikamet eden ya da şu an Türkiye'de bulunan biri değil. Bir başka Arap ülkesinde kalıyor yani Türkiye'den sınır dışı edilme gibi bir durumu doğal olarak yok. 7-TÜRKİYE'NİN FİLİSTİN POLİTİKASI DEĞİŞİR Mİ? En çok da bu konu sorgulanıyor. Türkiye 2010'dan bu yana İsrail'le diplomatik olarak ilişkileri kesmiş durumda. Onun öncesinde kanallar açıktı ve Türkiye'nin Filistin politikası bugünkünden daha yoğun değildi, Hamas'a karşı da aynı şekilde öyle. Halit Meşal o dönemde de Türkiye'ye gidip-geliyordu, bu dönemde de. Yani değişen bir şey olmayacaktır. Hele ki Türkiye'nin Filistin politikasında, Filistin duruşunda bir değişiklik, bir kırılma olmayacaktır. 8-BU SÜREÇ FİLİSTİN İÇİN NE ANLAM TAŞIYOR? Türkiye Filistin için yaptığı yardımları İsrail'le ilişkilerin açık olduğu dönemde daha rahat daha birinci elden olacak şekilde gerçekleştirebiliyordu. Kaldı ki diplomatik kanalların tıkalı olduğu dönemde de Gazze, Kudüs ve Batı Şeria'ya büyük faaliyetler, yardımlar yapıldı. Eğer normalleşme süreci tamamlanırsa Türkiye'nin Filistin politikası değişmeyeceği gibi Filistin için yapacağı faaliyetler de artacaktır. 9-KANALLLAR KAPALIYKEN GAZZE BOMBALANIYORDU 2012 ve 2014 yıllarında Gazze iki kez büyük saldırılara hedef oldu. O süreçte Türkiye ile İsrail arasındaki kanallar kapalıydı ve özellikle 2012 görüşmelerini Mısır yürütmeye çalıştı. Aslında her ikisinde de Türkiye devredeydi ama İsrail, 'görüşmediğimiz bir Türkiye ile masaya oturamayız' diyerek ateşkesi sürekli erteleme yoluna gitti. Oysa kanalların açık olduğu dönemde olası saldırılarda Türkiye'nin diplomatik olarak siyasi olarak Filistin'e, Gazze'ye yapacakları da artacaktır. 10-DOĞALGAZ MESELESİ? İsrail Doğu Akdeniz'de Tamar kuyularından doğalgaz çıkardığında Türkiye'nin kapısını çalmıştı, bu tarih 2013'tü. Şimdi yine doğalgaz üzerinden Türkiye ile ortaklık kurmak istiyorlar. Şunu bir kere kesinlikle anlamak gerek. Türkiye konumu itibariyle doğalgaz ülkelerinin ortaklık kurmak için can attıkları bir ülke. Rusya bile şu an bu konuda sıkıntılı durumda. Türkiye'nin doğalgaz konusunda Azerbaycan ve Katar'la alternatifleri bulunuyor ve bu da Türkiye'nin hangi ülke olursa olsun yapılan pazarlıklarda elini güçlendiriyor. 10-DOĞALGAZ MESELESİ? İsrail Doğu Akdeniz'de Tamar kuyularından doğalgaz çıkardığında Türkiye'nin kapısını çalmıştı, bu tarih 2013'tü. Şimdi yine doğalgaz üzerinden Türkiye ile ortaklık kurmak istiyorlar. Şunu bir kere kesinlikle anlamak gerek. Türkiye konumu itibariyle doğalgaz ülkelerinin ortaklık kurmak için can attıkları bir ülke. Rusya bile şu an bu konuda sıkıntılı durumda. Türkiye'nin doğalgaz konusunda Azerbaycan ve Katar'la alternatifleri bulunuyor ve bu da Türkiye'nin hangi ülke olursa olsun yapılan pazarlıklarda elini güçlendiriyor.