Endüstri 4.0, yapay zekâ,robotik sistemler gibi kavramların ortaya çıkmasıyla birlikte hemen hemen her sektörde hızlı değişimler yaşanıyor. Otomotiv endüstrisini de etkileyen bu değişim, otonom araçlarla kendini göstermeye başladı.
Okan Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi bünyesindeki Ulaştırma Teknolojileri ve Akıllı Otomotiv Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (UTAS) çalışmalarına başlanan 'Otonom Araç Geliştirme Projesi'ni, çalışmalarını ve yol haritasını Okan Üniversitesi Ulaştırma Teknolojileri ve Akıllı Otomotiv Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi (UTAS) Müdürü Prof. Dr. Nejat Tuncay'a sorduk.
Otonom araçlar ne zaman trafiğe çıkacak?
Amerikan Otomotiv Mühendisliği Derneği otonom araçlar için 5 seviye tanımladı. Birinci ve ikinci seviyede sürücünün tam sorumluluğu var ve sistemler sürücüye destek iken, üçüncü ve dördüncü seviyede sürücüsüz ama bir sorun halinde sürücüye sorumluluğu aktarabilen sistemler öngörülmekte. Beşinci seviye araçların trafiğe çıkması 2050'li yıllarda olacak. 2020'lerde trafik sıkışıklığında sürücü desteği, 2025'lerde konvoy sürüş ve kent içi sürüş desteği gibi uygulamaların yaşama geçmesi bekleniyor.
Otonom araçlar güvenli mi?
Farklı otonomluk düzeylerinde güvenlik en öncelikli konu. Zaman planlaması hem araçlar hem de onları destekleyecek yol, çevre, işaret, gibi altyapılar ile sağlanacak güvenlik önlemlerinin gelişmesi dikkate alınarak ortaya konuluyor. Bu araçların güvenlikleri garanti edilmeden araçlar piyasaya çıkamayacak.
Otonom araç teknolojisinin 2020'de ulaşabileceği piyasa değeri nedir?
Bu otonom araçların seviyesine göre değişiyor. 2016'da yayınlanan bir raporda 2030'da pazarın 1.5 trilyon dolara çıkabileceği belirtilmekte ve regülasyonlar oluştuğu takdirde, araçların yüzde 15'inin dördüncü seviye otonom araçlar olabileceği belirtilmekte.
Sigorta sektörü nasıl etkilenecek?
Otonom araç çalışmalarında, teknoloji üreticilerinin yanı sıra belediyeler, kamu hizmeti sağlayıcıları ve sigorta kuruluşları birlikte çalışıyor. Farklı otonomluk düzeyleri için tanımlanmış sigorta mevzuatı hazır olmadan sürücüsüz araçların trafiğe çıkmaları söz konusu değil. Sigorta mevzuatı açısından bugün üzerinde en çok durulan konu, kaza anında sorumluluğun nasıl paylaşılacağıdır.
Yüksek maliyetli sistemlerin kullanılması fiyatları nasıl etkileyecek?
Belki ilk aşamalarda akıllı ve çevreci araçların maliyetleri eskilerinden daha yüksek olabilir, ancak hedeflenen yaşam tarzı dönüşümü, maliyetlerde de düşüşe bağlı olarak gerçekleşecektir.
Otonom araçlar kararsız kalma durumunda nasıl ilerleyecek?
Otonom araçların geliştirilmesinde belirleyici olacak etik kurallar ve karar öncelikleri de bugün dünyanın üzerinde çalıştığı konular arasında. İnsan yaşamı, insan yararı gibi öncelikler bu çerçevede çok net, tartışmasız ve uygulamaya yönelik biçimde tanımlanarak teknolojik altyapılarla birlikte yaşama geçirilmekte. Otonom araçlar, trafik kurallarına tam olarak uyacakları için kararsızlık oluşamayacak ve kazalar çok azalacaktır.
Otonom araçların siber saldırıya uğraması durumunda nasıl önlemler alınacak?
Günümüzde öncelik kazanmış olan bilgi güvenliği, otonom araçlar için de gündemde. Araçların denetiminde, araçlar arası ve araçlar ile altyapı arasındaki tüm iletişim ve etkileşimlerde bilgi güvenliği, olmazsa olmaz bir koşul olarak sağlanmak durumundadır. Yalnız siber saldırılar değil, iletişim hataları, altyapı arızaları vb tüm istenmeyen durumlarda öncelik, insan yaşamı ve insan yararı olarak gündemdedir.
Otonom araç kaza yaptığında suçlu kim olacak? Yolcu mu? Yazılım geliştirici mi? Otomobil üreticisi mi?
Bu konu, yalnızca sigorta şirketlerince değil, tüm hizmet sunucuları, düzenleyici ve denetleyici kamu kuruluşları ve tüketici kuruluşlarınca çok ciddi ele alınıyor. Elektronik donanım, yazılım, sensör ve haberleşme sistemlerinde arıza oluştuğunda ya da yol güvenliğini tehlikeye düşüren aksamalar gözlemlendiğinde veya siber saldırıya maruz kalındığında araç kendisini emniyetli bölgeye çekecektir. Buna rağmen bir kaza olduğunda, aracın kara kutusu ve yol elektronik altyapı sağlayıcısının kayıtları incelenerek bunun neden oluştuğu ortaya çıkartılacaktır.
BU SEKTÖRDE 'TRENİ KAÇIRMAMA' ÇABAMIZ VAR
İnsanlar araçlarını otonoma çevirebilecek mi yoksa tamamen sıfır üretim olan araçların mı alınması gerekecek?
Belli kısıtlı uygulamaların halen kullanılan araçlara eklenmesi düşünülebilir. Ancak daha ileri otonomluk düzeylerinde, tüm araç yapısının ve işleyişinin yeni teknolojilerle uyumlu olarak üretilmiş olması gerekecek.
Türkiye ve dünyada bu sektörün öncüleri kimler?
Ülkemizde bu konu henüz araştırma safhasında iken dünyada hem tedarik sanayisinde hem de ana otomotiv üreticilerinin tümünde çalışmalar birbirine paralel olarak ilerlemektedir. Ford 2021 yılında dördüncü seviye tam otonom aracı piyasaya çıkartacağını deklare etmiştir. Ana üreticiler yenilikçi girişim firmaları ile çalışarak, onları bünyelerine katarak bu konuda hızlanmaya ve fark yaratmaya çalışmaktadır.
Dünyada bu sektörde öncü ilk 10 ülke hangileri? Türkiye bu sıralamada nerede?
AB, ABD, Japonya, Çin, İsveç bu bölgeler ve ülkeler arasında sayılabilir. AB içinde Almanya en güçlü yatırım ve gelişmelerin yaşandığı ülke olarak öne çıkıyor. Avrupa'daki araştırma projeleri bu konuya sadece 2016-2017 yılları arasında 114 milyon avroluk kaynak ayırdı. 2000 yılından beri bu alanda 40'ın üstünde araştırma projesine kaynak aktarıldı. Türkiye'de de bu alanda çalışmalar yürütülüyor. Biz Okan Üniversitesi olarak çeşitli ulusal ve uluslararası projelerin yanı sıra, geçtiğimiz yıl içinde kabul edilen, yaklaşık 40 milyon TL düzeyinde iki AB Katılım Öncesi Destek (IPA II) Projesi'nin birinde yürütücü, birinde ortak olarak yer alıyoruz. Aynı zamanda İstanbul Kalkınma Ajansı desteği, TAYSAD, TESID ve YASAD ortaklığı ile kurduğumuz "Akıllı ve Haberleşen Araçlar Kümesi ve Mükemmeliyet Merkezimiz" var ve bu konudaki ülkemizin en ileri laboratuvarına sahibiz. Yalnızca üniversiteler değil, üretici firmalardan ve sivil toplum kuruluşlarından da bu alanda yoğun çalışanlar olduğu görülüyor. Bu sektörde 'treni kaçırmamak' yönünde ciddi çabalarımız var.
SON KONTROL İNSANDA OLACAK
Otonom araçlarda yaşanacak teknik nedenli kazalar, yeni gelişmekte olan bu pazarın sonu olabilir mi?
Dünya çapında yürütülen bütün çalışmalar, bu senaryoların olasılığını sıfıra indirmeyi hedefliyor. Çok geniş kabul gören zaman planlarında da zaten otonomluk düzeyinin yavaş ve güvenli biçimde artırılması hedefleniyor. Zaman zaman uçak kazalarının meydana gelmesinin bu alandaki gelişmeleri engellemediğini hatırlamalıyız.
Otonom araçlar yapay zekâları sebebiyle robot olarak nitelenmektedir. Herhangi bir sistemsel sorunda nasıl müdahale edilebilir?
Bütün robot teknolojilerinde, insan denetiminin yitirilmemesi, son ve asıl denetimin insanlar elinde ve etik çerçevelerle uyumlu olarak korunması ilkesi benimsenmektedir. Bu teknolojik çalışmalar da bu ilkeye uyumlu olarak yürütüldüğünde, herhangi bir akıllı sistemin, kontrolü insana devredebilmesinin koşulları açıkça tanımlanmış olmalıdır. Bunun yanında, birçok elektronik donanım ve yazılım arızası, gelişmiş arıza tanı ve tamir yöntemleriyle kendi kendine onarılabilecektir.
Otonom araçların sensörlerinde bozulma yaşanırsa kaza riski nasıl minimize edilebilir? Araçlar kalabalık şehirlere nasıl uyum sağlayacak?
Sensörler, görsel veriyle, radar ve lazer (LIDAR) teknolojileriyle, ayrıca ses, sıcaklık gibi birçok farklı türde veriyle çalışıyor. Birçok noktada, tek kaynaktan değil, çok kaynaktan veri toplanarak güvenlik düzeyi artırılıyor.