TCMB açıkladığı kararında, yüzde 8 olan politika faizini, yüzde 7,25 olan faiz koridorunun alt bandını ve yüzde 9,25 olan faiz koridorunun üst bandını sabit tuttu. Banka Geç Likidite Penceresi (GLP) borç verme faiz oranı da yüzde 12,25 olarak bıraktı
BEKLENTİLER SABİT TUTULMASI YÖNÜNDEYDİ
TCMB tarafında ise kısa vadeli faizlerde bir değişiklik beklenmiyordu ancak açıklamalar izlendi. Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bugünkü Para Politikası Kurulu toplantısında faizlerde değişim beklemiyordu. Ekonomistler, Türk Lirası'nın son dönemde dolar karşısında değer kazanması, Merkez Bankası'nın sıkı duruşu ve baz etkisinin desteğiyle enflasyondaki düşüş trendinin sürmesi nedeniyle bu ayki PPK toplantısında faizlerin sabit tutulmasını öngörüyordu
BEKLENTİLER DOĞRULTUSUNDA HAREKET ETTİ
Merkez Bankası beklentiler doğrultusunda hareket ederek faizlerde bir değişikliğe gitmedi ve sabit tuttu. Merkez Bankası PPK tarafından yapılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Para Politikası Kurulu (Kurul), Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo–Ters Repo Pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının aşağıdaki gibi sabit tutulmasına karar vermiştir:
a) Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 9,25, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25,
b) Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8.
c) Geç Likidite Penceresi faiz oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0, borç verme faiz oranı yüzde 12,25."
HEM İÇ TALEP HEM İHRACAT
Son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetteki toparlanmanın güç kazandığına işaret etttiği belirtilen açıklamada iç talepteki iyileşmenin devam ettiği, bunun yanında Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisinin de sürdüğü kaydedildi.
Açıklamaya şöyle devam edildi:
"Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.
Enflasyonun bulunduğu yüksek seviyeler ve çekirdek enflasyon göstergelerine ilişkin gelişmeler fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturmaktadır. Bu çerçevede Kurul, sıkı para politikası duruşunun korunmasına karar vermiştir.
Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."
"FAİZ KONUSUNDA ACELE ETMEYELİM"
SABAH Ekonomi yazarı Prof. Dr. Kerem Alkin dünkü köşe yazısında "TCMB uzmanlarının hesaplamaları, TL'nin dolar-euro sepet kura her yüzde 10'luk değer kaybının, 2 yıllık bir birikimle, enflasyonu 1.7 puan artırdığını gösteriyor. TL 2015'te yüzde12.5, 2016'da yüzde 11, 2017'de ise yüzde 20 değer kaybetmiş. Enflasyon bu kadar yüksek seyrederken, TCMB'nın sıkı para politikası, TL'nin değer kazanmasıyla da, enflasyonla mücadeleye destek oluyor. Sepet kurun gerilemesi için, döviz üzerindeki para politikası basıncının devam etmesi gerekiyor. Aman, kasım ayına kadar TCMB'nin faiz indirmesi konusunda acele etmeyelim" demişti