Almanya'da seçim sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte Merkel'in koalisyonu hangi partiyle kuracağı merak ediliyor. Alman gazetelerinde yer alan haberlerde "Almanya Başbakanı Angela Merkel seçimden birinci güç olarak çıkan Hristiyan Birlik partileri adına koalisyon trafiğini başlattı" dendi. Öte yandan Der Tagesspiegel gazetesi Merkel üçlü koalisyonu başaramazsa, bunun onun sonunu da beraberinde getireceğini vurguladı. Neue Osnabrücker Zeitung ise yorumunda Merkel'in üçlü koalisyonu oluşturma konusundaki zorluklara dikkat çekti.
İşte Alman basınında Merkel'in hükümeti kurması için yapılan değerlendirmelerden öne çıkanlar:
Handelsblatt gazetesi yorumunda Hristiyan Birlik partileri, Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller arasında koalisyonun mümkün olabileceğini ima ediyor: Almanya'da Yeşiller'in federal düzeyde olası bir koalisyona katılacak olması orta gelirliler ve menajerlerde artık panik havası yaratmıyor. Birçok branş gibi Alman makine sanayisi de Almanya'da enerji alanındaki dönüşüm politikalarından sonra kârlı işler yaptı. Çok sayıda işletme yöneticisi çevreci parti ile barış çubuğu yaktı. Partinin içindeki real kanattan Winfried Kretschmann, Cem Özdemir ya da Katrin Göring-Eckhardt gibi politikacılar söz sahibi oldukları sürece diğer kanattan hayalperest politikacılar en azından bir süre için unutulacaktır. Daha da yakınlaşma doğrultusunda çok sayıda örtüşen nokta var. Neredeyse her sanayi işletmesi artık bir nevi çevreyi koruma ve sürdürülebilirlik raporu çıkartıyor. Yeşiller orta gelirli gruba vergi kolaylıkları sağlamak ve iş hayatına yeni başlayan start-up şirketlere destek olmak istiyor. İşte tüm bu merkezî konularda Hür Demokrat Parti (FDP) lideri Christian Lindner Yeşiller ile hızlı bir biçimde anlaşma sağlayabilir.
Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) ise Hristiyan Birlik partileri içinde çöküşler yaşanabileceği görüşünü yorumunda dile getiriyor: Bavyera eyaletinde örgütlü Hristiyan Sosyal Birlik partisi (CSU) net bir politik çizgi izleyecek ve koalisyon görüşmelerinden önemli ganimetlerle evine, Münih'e dönmeye çalışacaktır. Hristiyan Sosyal Birlik partisi açısından mutlak çoğunluğu kaybetmekten daha büyük bir kâbus olamaz. Geçmişte seleflerinin kötü sonlarını göz önünde tutan parti lideri Seehofer, tek başına iktidarda kalabilmek için elinden gelen herşeyi yapacaktır. Ama tüm bu çabalara rağmen onun iktidarı 2018'deki seçimlerin ötesine geçemeyecektir. CSU kendi açısından bir ölüm-kalım savaşı içinde ve bu durum parti içinde kimin söz sahibi olacağına ilişkin tartışmayı daha da zorlaştırıyor. Bu durum zaten yara almış olan Merkel açısından daha da tehlikeli bir durumu ortaya çıkarabilir. Hristiyan Demokrat Birlik partisi (CDU) ile Hristiyan Sosyal Birlik partisi (CSU) Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) çöküşüne kibirle bakmıyor. Çünkü çok sayıda Hristiyan demokrat büyük endişe içinde bu çöküşün bir mesaj verdiğini düşünüyor.
"SEÇİM SONRASINDA SONUN BAŞLANGICINI YAŞAYABİLİRİZ"
Der Tagesspiegel gazetesi Merkel üçlü koalisyonu başaramazsa, bunun onun sonunu da beraberinde getireceğini vurguluyor: Seçim sonrasında bir sonun başlangıcını yaşayabiliriz, kimse bunun ne zaman geleceğini şimdiden öngöremese de. Merkel, Hristiyan Demokrat Birlik partisi (CDU) ile Hristiyan Sosyal Birlik partisi (CSU) içindeki kaçmaya hazır güçleri dizginleyebilecek mi, tabanı yeniden kendisine bağlayabilecek mi? Merkel ayrıca liberaller ile Yeşiller arasındaki uzlaşmaz gibi görünen politikalarını kanalize edebilecek ve bu dört zor ortağı koalisyon içinde biraraya getirebilecek mi? Bu ancak fildişi kulesinden inip politika yapmasıyla mümkün olabilir. Ülkeyi ileri götürecek, insanların taleplerini ve korkularını ciddiye alıp bunlara yanıt verecek ve toplumun birbiriyle diyaloğunu sağlayacak bir platform yaratacak bir koalisyon ortaklığı yaratmakla bu mümkün olabilir. Üçlü koalisyon Merkel'in son büyük atağı olabilir. Başarılı olursa ve her şeyden önce de halkı ikna edebilirse, o zaman Başbakan bu sonbaharı da kurtarmış olacak ve iktidarını modern bir hükümet ittifakı ile taçlandırmış olacak. Ama başaramazsa, bu onun sonu olur.
Neue Osnabrücker Zeitung ise yorumunda Merkel'in üçlü koalisyonu oluşturma konusundaki zorluklara değiniyor: Seçimi kaybedenler genelde seslerini kısarlar. Ama Angela Merkel öyle değil. Hristiyan Birlik partilerinin yoğun bir biçimde oy kaybetmiş olması, 1949 yılından bu yana en kötü sonucu almış olması, aşırı sağcıların parlamentoya girmiş olması üzerinde öyle uzunca durmuyor. O iktidarını koruyor, onun için en önemli konu bu. Ama geleceğin koalisyonu Merkel'in halkı inandırmaya çalıştığı gibi öyle kolay bir ittifak olmayacak. Hristiyan Demokrat Birlik partisi (CDU) liderinin Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile diyalog içinde kalmaya çalışması da belki taktiksel bir manevra olarak algılanabilir. Böylece Merkel'in elinde Hür Demokrat Parti ve Yeşiller'e karşı kullanacağı bir jokeri olmuş olacak. Ama Sosyal Demokratlar ona bu iyiliği yapmıyorlar. Haklı sebebleri de var. Büyük koalisyon içinde yıllar boyu küçülen Sosyal Demokrat Parti'nin acilen tazelenmeye ihtiyacı var. Bu ise en iyi muhalefette olabiliyor. (Deutsche Welle Türkçe)