Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliğinden alınan bilgiye göre, cuma günü Almanya Dışişleri Bakanlığına konuyla ilgili nota verildi.
Notada, Jan Böhmermann hakkında Türkiye olarak Alman Ceza Kanunu'nun 103. ve 185. maddeleri uyarınca inceleme başlatılması talebinde bulunulduğu belirtildi.
Alman yasalarına göre, yabancı devlet başkanlarına hakaret eden kişi hakkında soruşturma açılıyor ancak dava açılması için ilgili ülkenin talebi gerekiyor.
MERKEL'DEN ERDOĞAN'A HAKARETLERE ELEŞTİRİ
Alman tarafı
Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik hakaret içeren mizah programını hazırlayan Jan Böhmermann hakkında suç duyurusunda bulunulması talebiyle Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği tarafından resmi nota iletildiğini, birkaç gün içinde bu konuda karar vereceklerini söyledi.
Seibert, düzenlediği basın toplantısında, şunları kaydetti: "Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği tarafından ZDF kanalında yayınlanan Neo Magazin Royal programıyla ilgili olarak Almanya Dışişleri Bakanlığına resmi bir nota iletilmiştir. Bu notada söz konusu programda yer alan bazı hakaretlerle ilgili olarak suç duyurusunda bulunma talebi yer almaktadır. Notanın içeriği şimdi Alman hükümeti tarafından hukuki açıdan incelenecek ve bu konuda birkaç gün içinde karar alınacaktır, birkaç hafta içinde değil. Çünkü geçen yıllarda bu tür hukuki konularla ilgilenilmemişti. Şimdiden sonuçla ilgili bir şey söylemek istemiyorum ancak karar belli olduğunda bu konuda sizi bilgilendireceğiz."
Başbakan Merkel'in, program beğenilsin beğenilmesin bunun "bilinçli bir tahkir" olduğunu ifade ettiğini hatırlatan Seibert, "Bunu, Başbakan Merkel'in sığınmacı konusunda harcadığı çabalar sebebiyle bu şekilde açıklama yaptığına ilişkin yorumların doğru olmadığını vurgulamak için söylüyorum" diye konuştu.
AĞIR HAKARETİ MERKEL DE KABULLENEMEDİ
Seibert, sığınmacı sorununun çözümünün Almanya'nın, AB'nin ve Türkiye'nin de çıkarına olduğunu belirterek "Her ne kadar bu yöndeki çabalar büyük öneme de sahip olsa temel değerler tartışılamaz. Bu açıklamayla Başbakan Merkel'in tutumunu açıkça aktarmak istedim" ifadesini kullandı.
Sözcü Seibert, bir soru üzerine, notadaki taleplerin Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı uzmanları tarafından bugün değerlendirmeye başlandığını söyledi.
Merkel ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki telefon görüşmesinin bu sebeple yapılıp yapılmadığı sorusu üzerine Seibert, söz konusu görüşmenin bu sebeple yapılmadığını, görüşmenin çok önceden planlandığını ve ağırlıklı olarak sığınmacılar konusunun ele alındığını ve bu arada da söz konusu mizah programındaki hakaretlerin gündeme geldiğini tekrarladı.
Türkiye ile AB arasındaki mutabakat
Seibert, sığınmacılarla ilgili Türkiye ile AB arasında varılan mutabakattan hala memnun olup olmadıklarına ilişkin bir soruya karşılık da Yunanistan'dan Türkiye'ye gönderilecek sığınmacıların durumlarına tek tek bakıldığını, bu nedenle iade işlemlerinin zaman zaman uzadığını ancak varılan anlaşmanın iyi bir şekilde yürüdüğünü belirtti.
Bu anlaşmayla temel hedeflerine ulaştıklarını ve sığınmacıların Ege Denizi'nde boğulmalarını önlediklerini ifade eden Seibert, İdomeni kasabasındaki olayları endişeyle izlediklerini, sığınmacıların daha iyi yaşam şartlarına kavuşabilmeleri için Yunan hükümetiyle de işbirliğini sürdürdüklerini kaydetti.
Libya'yla da benzer bir anlaşmanın düşünülüp düşünülmediği sorusu üzerine Seibert, bu konuyu Avrupa'da çok sayıda liderin düşündüğünü ancak Libya'daki şartların çok daha farklı ve zor olduğunu, bunun için uygun bir yol bulmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.