Ekonomik sorunları nedeniyle bir süredir kendi içine kapanma sinyalleri veriyor Amerika. Özellikle Arap dünyası ve Ortadoğu konusunda yeni maceralar yaşamak istemeyen bir Washington var karşımızda. Suriye'ye müdahale konusundaki isteksizlik bunun bir belirtisi. "Seçim sonrası durum değişir" diyenler Obama'nın Suriye konusunda ne yapacağını merakla beklerken, şimdi Filistin cephesi feci şekilde alevlendi. Yaşananlar bir kez daha gösteriyor ki, Ortadoğu'da sorunların Amerika'yı beklemek gibi bir niyeti yok. Tabii ki bu arada bütün gözlerin Gazze'ye dönmüş olması en çok Beşar Esad'ın işine geliyor. Gazze'de yaşanmakta olanların Şam ve Tahran tarafından kurgulanmış bir senaryo olduğunu düşünenler bile var Washington'da. Bu mantığa göre Hamas, Tahran yörüngesinde hareket ediyor ve kolayca manipüle ediliyor.
İlk bakışta mantıklı gelse de kanımca Hamas, Tahran'ın değil, kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Zaten biraz olsun Gazze'deki ekonomik ve sosyal iç dinamiklere bakınca Hamas'ın İsrail'e karşı harekete geçmesi için dışarıdan manipülasyona pek de ihtiyacı olmadığını anlıyorsunuz. Ayrıca Hamas'ın ne derece İran'a yakın olduğu artık tartışılır. Hizbullah ve Lübnan üzerinden bir İsrail cephesi açılsaydı, İran'ın manipülasyonu senaryosu daha gerçekçi olurdu. Zira Hamas'ın aksine Hizbullah bir Şii örgütü ve İran'a göbekten bağlı. Hamas ise Sünni bir oluşum ve Müslüman Kardeşler hareketinin Filistin ayağı.
Evet, Hamas'ın askeri kanadının başı Halit Meşal uzun süre Şam'da yaşadı ve Alevi rejimden destek gördü. Ama Mübarek devrildikten sonra durum değişti. Müslüman Kardeşlerin iktidara geldiği bir Mısır'la beraber Ortadoğu'daki bütün taşlar oynamaya başladı. Bir de Suriye'de rejime karşı halk ayaklanınca Hamas ile Şam arasındaki ortaklık sona erdi. Bu şartlar altında Hamas üzerinde İran etkisi de gittikçe azaldı.
O halde Gazze'de yaşananlar Hamas'ın İran ve Şam tarafından manipülasyonu değil. Kanımca yaşanan şu: Hamas İsrail'e karşı Ortadoğu'daki yeni güç dengesini test ediyor. Nedir bu yeni güç dengesi? Her şeyden önce son iki yılda yaşanan Arap devrimleri nedeniyle gittikçe yalnızlaşan bir İsrail var. Mısır'da Mübarek rejimini kaybetmek İsrail için büyük bir şok oldu. Türkiye ile ilişkilerin dibe vurması sonrasında Netanyahu için Mısır çok önem kazanmıştı. Suriye'de yaşananların İsrail'i korkuttuğu da malum. Bütün bunlara Obama'nın seçimleri rahatça kazanmasını, İran'ın Irak ve Lübnan üzerindeki etkisini ve son bir haftadır Ürdün'de de taşların yerinden oynamaya başlamasını ekleyin. Bu değişen şartlar ve güç dengesi karşısında Hamas, Gazze'de zorlanıyor olmasına rağmen bölgesel dinamiklerin kendi lehine geliştiği hesabını yaptı. İsrail eğer akıllıca davranıp Gazze'deki şartları iyileştirmek yönünde adım atsaydı belki İsmail Haniye barış için masaya gelebilirdi. Ama İsrail sanki Ortadoğu'da şartlar değişmemiş gibi hareket edince yeni bir çatışma kaçınılmaz hale geldi. İsrail Gazze'de yeni bir kara operasyonuna hazırlanırken, şimdi gözler Hamas'a yakın Mısır ve Türkiye gibi ülkelerin nasıl bir tavır alacağında. İçerdeki sorunlara odaklanmak isteyen Obama'ya Ortadoğu yeni yılda böyle bir "merhaba" diyor işte.