Hemen hepimiz Ayten Alpman şarkıya "Havasına suyuna taşına toprağına" diye başladığında nakaratın gelmesini bekler ve "Bir başkadır benim memleketim" diye katılarak yüreğimizden gelen duyguları seslendirmez miydik?
Bir memleketin diğer ülkelerden farkını sadece insanlar, gelenekler, kültür, tarihten bugüne aktarılan ortak değerler ve yarına dönük ortak beklentiler oluşturmuyor.
O memleketin doğası ve doğal zenginlikleri de, farkları oluşturmakta.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'i Beykoz'daki "Bitkisel Biyoçeşitlilik ve Geofit Araştırma Merkezi"nin bahçesindeki kahvaltı masasında dinlerken, memleketimizin diğer memleketlerden neden farklı olduğunu bitkisel örneklerle öğrendik.
Endemik ve geofit
Örneğin sadece bir coğrafyada yetişen ve başka coğrafyalarda rastlanmayan bitkilere "Endemik bitkiler" deniliyormuş.
Bu açıdan bakıldığında sadece Türkiye'de bulunan endemik bitki türü sayısı 4000 civarındaymış ve Tarım Bakanlığı bünyesindeki Ar-Ge kurumları bunların tümünü, gen bilgileri ile kayda almışlar. Düşünün ki tüm Avrupa kıtasındaki açık ve kapalı tohumlu 12.000 bitki türü varken, bu sayı Türkiye'de 12.500'e ulaşıyor. Bunların üçte biri de sadece Türkiye'de bulunan endemik bitkiler...
Hepimiz lale, çiğdem, şakayık, zambak, siklamen gibi isimlerle bildiğimiz çiçeklerin "Soğanlı" ya da "Yumrulu" bitkiler olduklarını biliriz. Bazılarımız lale soğanlarının Osmanlı'dan Hollanda'ya nasıl kaçırıldıklarını ve ne tür büyük ekonomik gelişmelere konu olduklarını da okumuşuzdur. İşte bu soğanlı ve yumrulu bitkilere de "Geofit bitkiler" deniliyormuş...
Türkiye florasında bu geofit bitkilerin 1000 değişik türü varmış ve bunların yüzde 40'ı endemikmiş, yani sadece bizim topraklarımızda bulunmaktaymışlar.
"Şakayık"tan "alev topu"na..
Tarım Bakanlığı şimdi Yalova ve Beykoz'daki "Geofit Merkezleri" ile bu türlerin korunmasını, yeni türlerin üretilmesini ve bunların uluslararası kayıtlara geçirilmelerini de gerçekleştiriyor.
Latince adı "Paeonia turcica" yani "Türk şakayığı" olarak bilinen, Antalya, Burdur ve Isparta'da rastlanan taç yaprakları kırmızı, üreme organları sarı olan göz alıcı çiçeği hepimiz biliriz. İşte geofit merkezlerinde bundan üretilen ve "Alev Topu" adı verilen melez şakayığı görseniz, mutlaka büyülenirsiniz.
Mehdi Eker'i dinlerken özlenen tür siyasetin "Vizyon" ile "Misyon" gerektirdiğini ve bunlara "İcraatın" yani "Execution"un da eklenmesi halinde ne gibi sonuçlara ulaşılabileceğini anlıyorsunuz...
Tarım siyaseti
Bitki tohumlarında ve hayvancılıkta genetik kaynakların korunması ve bunların ıslah edilip geliştirilmeleri, üzerlerinde yoğun çalışmalar yapılan alanlar. Örneğin artık "Yerli patates"in altı çeşidi var tarımımızda. Türkiye şimdi kiwi ihracatçısı...
Üç çeşit "Çekirdeksiz limon" türü de türetilmiş Ar-Ge merkezlerinde.
Dünyanın 3'üncü en büyük tohumgen bankası Ankara'da...Yumurta tavuğu Geliştirme Merkezi'nin ürünleri olan "Atabey" ve "Atak" tavukları da üreticilere sunulmuş.
Mehdi Eker'le siyasetin icraata yansıyan yönlerini konuştuk dün... Tarımdaki gelişmeleri öğrendik.