Cumhurbaşkanı seçimi kampanyası dolayısıyla eski ve yeni Türkiye arasındaki farklar, her zeminde irdelenmeye başladı... Ancak çok kısa süre içinde gerçekleşen büyük değişimin yansıdığı alanları soyut içeriklerle değerlendirmek, bazılarına fazla şey ifade etmiyor. "Vesayet" veya "Çözüm" kapsamındaki eski-yeni farklarını daha somut örneklerle anlatmak ve geçmişte yaşananları hatırlatmak galiba daha etkili olacaktır.
Mesela çok uzağa değil, Ecevit-Bahçeli Yılmaz koalisyonunun dağıldığı ve erken seçimle AK Parti'nin iktidar olduğu 2002 yılına dönelim. Nasıl oldu da Ecevit'in en sadık yol arkadaşı Hüsamettin Özkan, Kemal Derviş ile İsmail Cem'i Ecevit'ten kopartıp yeni bir parti kurma girişimine yöneldi?
İşte "Eski Türkiye"nin "Yeni Türkiye"den siyaseten ne kadar farklı olduğunu anlatacak en somut örneklerden bir tanesidir bu dönemde yer alan gelişmeler.
Paşalardan haber var
2006 yılının Temmuz'unda Habertürk televizyonunda Merih Meriç'in yönettiği Basın Kulübü programına konuk olan Hüsamettin Özkan, 2002'ye girerken Ecevit'ten nasıl koptuğunu veya kopartıldığını şöyle anlatmıştı: "-Radikal'den Murat Yetkin benim makamıma geldi. 29 Ekim'de paşaların kendisine "Ecevit gitsin, Özkan gelsin" mesajı ilettiklerini söyledi.
Ben bunun doğru olmadığını medyaya yansımaması gerektiğini söyledim. "Sayın Ecevit'e bunu aktarmak istiyorum" dedim. Başbakanımıza telefon ederek "Murat Yetkin'in bir arzı var" dedim. Beraber gittik, Ecevit'e de anlattı olanları.
Gazetecinin Başbakan'a arzı
-Ecevit "Emekli paşalar mı" diye sordu. Yetkin "Hayır efendim" dedi ama isim vermedi. Ecevit "Allah Allah" dedi. Kendinizi onun yerine koyun, siz ne düşünürsünüz? Bir gün sonra bu manşette verildi. Sayın Ecevit de bunu grup toplantısında gündeme getirdi. Bu manşet ertesinde haber "The Financial Times"da da çıktı ve tam 1 ay 4 gün sonra istifam istendi."
Hüsamettin Özkan'ın anlattığına göre o sırada Atina'da bulunan Kemal Derviş onu arayıp, "Ankara'dan ayrılma, beni bekle" demiş.
Daha sonra Özkan-
Derviş buluşmasında da, YTP'nin kurulması konusunda karara varmışlar.
Özkan, YTP'nin Genel Başkanı'nın Derviş olmasını istemiş. Ama Derviş, daha önce İsmail Cem'le görüşüp, Cem'in Genel Başkan olması konusunda anlaştığı için, bu gerçekleşmemiş.
Derviş neden tutum değiştirdi
Peki Derviş hem Özkan'ı, hem Cem'i YTP serüvenine sürükledikten sonra "Troika"yı bozup, neden CHP'ye katılmış? Hüsamettin Özkan'a göre "Derviş'in o sırada yaptığı ABD seyahatinde, onun görüşünü değiştiren bir şeyler olmuş olabilir." Paşaların "Hükümeti şu kursun" diye talimat verip bunu gazeteciler aracılığı ile siyasetçilere aktardıkları "Eski Türkiye"yi çabuk unutmadık mı? Neyse... neler olduğunu Özkan'ın anlattıklarını arşivden çıkartarak hatırlayalım:
"- İstifamdan 4-5 gün evvel Başbakanlık konutunda, Derviş'in de katıldığı bir zirve oldu. Derviş erken gelmiş, Ecevit'le özel görüşmüş.
Toplantı başlayınca bir rapor gündeme geldi. "Hastane raporu gerekli" konuşması oldu, ben tepki gösterdim, "Daha önce de kriz oldu, Ecevit hasta mıydı" dedim. Sonra Ecevit bana, Derviş'in kendisinden istifasını istediğini söyledi. Sağlık raporu alması gerektiğini ise Mesut Yılmaz söyledi."
Ne dersiniz? Bu defa sivil paşalardan gelen İhsanoğlu'nun aday olması talimatını Kılıçdaroğlu'na yine bir gazeteci mi arz etmiştir?