Habertürk'ten Düzgün Karataş'ın haberine göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Ekmeleddin İhsanoğlu'nun 12 Haziran'da İstanbul'da yaptıkları 3 saat süren baş başa görüşmede Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu'na öğütler vermiş...
- Başbakan ve AK Parti sözcüleri ile asla polemiğe girmeyin. Siz hedeflerinizi, nasıl bir Türkiye vizyonu arzuladığınızı, Cumhurbaşkanı olmanız durumunda nasıl bir yönetim anlayışını hayata geçireceğinizi anlatın, demiş Kılıçdaroğlu.
Çatı adayı İhsanoğlu da "Bana polemiğe sakın girme, vizyonunu anlat diyorsunuz... Aslında bu öğütlerinizi kendinize dönük olarak değerlendirmeniz gerekmez mi" diyecek yerde "Kimseyle siyasi polemiğe girmek gibi bir niyetim zaten yok" diye cevap vermiş Kılıçdaroğlu'na...
Kaçan fırsatlar
Tayyip Erdoğan gibi kitlelerin benimsediği karizmatik bir isme cumhurbaşkanı seçiminde rakip olarak öne sürülen Ekmeleddin İhsanoğlu'nun teknik direktör ya da çalıştırıcı olarak karşısında Kemal Kılıçdaroğlu'nu bulması bu ismin maça dezavantajlı çıkmasının nedenlerinden biridir.
Eğer Kılıçdaroğlu bugüne kadar olan kısa liderlik yaşamında Tayyip Erdoğan'a laf yetiştirmek ve onun attığı her topa çıkmak yerine, kendi oyununu kurabilseydi... CHP'nin yarına dönük yeni vizyonunu anlatıp, AK Parti iktidarında gerçekleşen icraatın daha fazlasını kendi iktidarları döneminde yapacaklarını vaat etseydi... Bunlar yapılsaydı herhalde CHP şimdi seçmen katında farklı bir yerde olurdu.
Çelişkiler listesi
Liderliği döneminde girilen her seçimden CHP'nin yenik çıkması... CHP'nin kendi kimliğini inkâr eden arayışlara girmesi...
Bazen cemaatçi, bazen ülkücü, bazen gezici, bazen Esad'çı söylemlerle kamuoyu önüne çıkması...
Bu listeyi uzatmak mümkün... Son olarak cumhurbaşkanı adayının Ekmeleddin İhsanoğlu olarak benimsenmesi bile bu çelişkili davranışlar listesine eklenemez mi?
Ve şimdi Kılıçdaroğlu siyasi biyografisinde sanki Kurultay zaferinden başka bir seçim zaferi varmış gibi İhsanoğlu'na "Seçim kazanmak için şöyle yapma, böyle yap" diyecek konumda kendisini görmekte...
Hazırlıklı değiller
En önemlisi de artık Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilecek olması ile içine girilmekte olan yeni dönem konusunda, CHP'nin bir hazırlığı bulunmadığı gerçeği var ortada... Adı konulmamış ama de facto bir "Başkanlık Sistemi"nin arifesinde bulunduğumuz kesin... Bu döneme siyaset dışı bir cumhurbaşkanı adayı ile girmek kararı bile, hazırlıksızlığın kanıtı değil midir?
Neyse... Bakalım, Kılıçdaroğlu'nun çalıştırdığı İhsanoğlu, nasıl bir oyun çıkartacak?