Belli kesimlerde görülen psiko-patolojik bir çarpıklık, sizlerin de dikkatinizi çekmiyor mu?
"Tayyip Erdoğan takıntısı" diyebileceğimiz bu hastalıklı yapı, belli kesimleri şiddetle etkilemekte... Dün Ahmet Kekeç Star'daki köşesinde aklı başında bilinen bir meslektaşın, son dönemde yazdığı yazıların başlıklarını sıralamıştı.
Sayıları 30'u bulan bu yazı başlıklarından hepsinde Başbakan Erdoğan'ın adı olumsuz nitelemelerle geçmekteydi.
Bu yazılardan birinde sözü edilen yazar Erdoğan'ı sırasıyla Kemalist, İttihatçı, dikta- tör, demokrasi düşmanı ilan ettikten sonra, akıl ve fikir diliyor ve "Allah akıl fikir ihsan eylesin, başka ne denir ki" diye yazısını noktalıyordu.
Ahmet Kekeç de kaçınılmaz olarak teşhisini koymuş ve bu meslektaşa "Sağlık" dilerken "Bir an önce iyileşmesini ve normal insanlar arasına dönmesini bekliyoruz" diye noktalamıştı yazısını...

Garip sesler çıkıyor
Türk müziğine âşık bir arkadaşımla konuşuyordum geçenlerde.
Bana dert yandı.
- Bütün şarkıların sözlerini biliyorum. Ama bir solist bunları seslendirirken eşlik etmeyi deneyince, gırtlağımdan garip sesler çıkıyor, dedi.
Bizim Tayyip Erdoğan takıntılı kesimin mensupları da böyle aslında.
Siyaseti, Türkiye'nin gelişmesi ve demokratikleşmesi, demokrasinin üzerinden her çeşit vesayetin kaldırılması, Kürt realitesinin kalıcı bir çözüme bağlanması konusunda yapılması gerekenleri biliyorlar.
Ama bu bilinenleri Başbakan Erdoğan yapmaya başlayınca, gırtlaklarından ve kalemlerinden garip sesler çıkıyor. Bir yandan da "Acaba bu konuda Amerika ne der" ya da "Acaba Fethullah Gülen bu konuda hangi bedduayı seslendirir" diye bakınıp duruyorlar.

Başka şey düşünemiyor
Şair yakın arkadaşına gidip dert yanmış...
- Bir şiir yazıyordum.
İlk dizeden sonra ilham perim kaçıp gitti. Dize boşlukta kaldı...
Sana bu dizeyi okusam ve sen de bana bununla kafiyeli bir ek dize söylesen, bunalımı aşabilirim. Şair sonra o ilk dizeyi okumuş,
- Deniz ufkunda güneş değil sanki bir yangın batıyordu...
Şairin arkadaşı bir an düşünmüş ve buna ek olacak kendi dizesini söylemiş.
- Tayyip Erdoğan devrilmeden benim rahat bir uyku uyumam mümkün değil...
Şair şaşkın "Ne kafiye tuttu, ne de konu senin dizende" diye itiraz edince, arkadaşı acı acı gülmüş... "Kardeşim benim aklım başka şeye ermiyor ki" demiş.

Sağlık dileyerek...
Bu günlerde belli kesimden insanlar için durum aynen böyle değil mi?
- Suriye'deki facia ve Esad'ın yaptıkları hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Bütün bu olanlardan Erdoğan sorumlu. -
Ya Mısır'daki darbe?
- Erdoğan yüzünden oldu bu darbe.
- Yağmur yağmaması ve kuraklık tehlikesi sizi endişelendiriyor mu?
- Erdoğan hava durumunu demokratik yönetseydi yağmur da yağardı.
Ben de bu tür takıntılılara Ahmet Kekeç'in yaptığı gibi sağlık diliyorum.