Bütün siyasetçilerin amaçları aynı olmayabilir. Kimi mesleki birikimlerini tüm ülke sorunlarına çözüm bulmak için topluma hizmet aracı olarak sunmayı amaçlar. Kimisi de, özel yaşamlarında elde edemedikleri saygınlığı siyasette bulabileceklerini düşünür.
Ancak bireyler olarak siyasetçilerin dürtüleri farklı olsa da demokratik siyasetten toplumun beklentisi, istikrarın, gelişmenin, güven duygusunun ve mutluluğun sağlanmasıdır.
Kısacası demokratik siyaset bir hükmetme mesleği değil bir hizmet mesleğidir.
Devletin de ve dolayısıyla siyasetin de halkın hizmetkârı olması gerektiğini Turgut Özal ilk kez şiddetle vurguladığı zaman, eski alışkanlıklarını sürdürenler bu söylemi yadırgamışlardı. Devlet karşısında bireyin karınca konumunda bulunduğu dönemlerin geride kalabileceğine pek inanılmıyordu.
Geçiş dönemleri
Siyasetçiler de "Derin Devlet"in izin verdiği kadar halktan yana olabilirlerdi. Ölçüyü kaçıranların darbelerle devrilmeleri de Türk askeri demokrasisinin yazılı olmayan anayasasının değiştirilemez maddeleri arasındaydı.
Askeri rejimlerin yaşandığı "Geçiş dönemleri" o kadar sık olmaktaydılar ki bazı sivil siyasetçiler "Galiba asıl geçiş dönemleri bizimkiler" demeye başlamışlardı.
Şimdi o günlerin geride kaldığını düşündüren işaretler oldukça fazla. Ama hâlâ bazı siyasetçiler için toplumun beklentileri eski günlerdeki gibi algılanıyor.
İstikrar yerine kavga, uzlaşma yerine kamplaşma, barış yerine savaş, toplumun demokratik siyasetten beklentileri arasındaymış zannediliyor.
Seçim yılı geliyor
Önümüzdeki 2014 yılı bazı zihinlerdeki bu kavram kargaşasının sona ereceği zaman dilimi olabilir. Çünkü demokratik siyasetin nihai çözüm aracı olan "Seçim", 2014'te hem yerelde, hem genelde devreye girecektir.
Gerçi şu anda hangi seçimin hangi zamanlama ile devreye gireceği kesinlik kazanmış değil. Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi bu kararsızlığı gidermeye dayalı alternatifleri dün köşesinde çok güzel özetlemişti.
1- 2015'te yapılacak milletvekili seçimleri ile yerel seçimler birleştirilebilir. Yani milletvekili seçimleri öne çekilip, yerel seçimler birkaç ay geriye atılır.
Abdülkadir Selvi'ye göre bu formülün gizli maddesi şu: Eğer Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı, Abdullah Gül Başbakan olarak düşünülürse, Tayyip Bey Köşk'e çıkar, Abdullah Bey de partinin başına geçer.
Kafa karışıklığı bitecek
2- Yerel seçimler zamanında yapılır. Ama milletvekili seçimleri ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birleştirilir. Böylece Başbakan Erdoğan iki kampanyayı birlikte yürütür. Ayrıca listeleri kendisi yapar, Çankaya'ya çıkmadan önce partiyi dizayn etmiş olur.
3- Yerel seçimler zamanında yapılır. Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleştirilir. Bu arada yeni Anayasa Meclis'ten geçer, referanduma gider.
Kafalardaki karışıklığı demokraside "Seçim"ler giderir. Önümüzde seçimlerle dolu bir yıl var.