Eğer yurt ve dünya sorunları üzerinde düşünce üretmek, önerilerde bulunmak ve yanlışlarla doğruları kendinizce vurgulamak siyaset yapmak ise, dünyanın en yaygın mesleği siyasetçiliktir.
Bu açıdan tüm vatandaşlar, hepimiz part-time siyasetçiyiz.
Aslında siyaset dünyanın en karmaşık mesleğidir.
Siyasetin etki ve ilgi alanına girmeyen bireysel ve toplumsal hiçbir konu yoktur.
Din de, eğitim de, sağlık da, savaş ve barış da, tıpkı ekonomi, dış ilişkiler ve ulaşım gibi siyasetin etki ve ilgi alanındadır.
Part-time ve amatör siyasetçiler olan hepimizden tam gün siyasetçi olan profesyonelleri, "Sorumluluk" denilen olgu ayırır.
Ekonomik kriz gelebilir
Örneğin enerji ürünlerinin dış piyasalarda fiyatları arttığı için içeride petrole, doğalgaza ve elektriğe zam yapıldığı zaman, amatör siyasetçiler olarak kolayca "Olmaz böyle şey" deriz.
Ama siyasi sorumluluğunuz varsa ve aldığınız kararların riskini taşıyorsanız, bilirsiniz ki pahalı ürünü devlet olarak Hazine'den fonlayıp halka ucuz sunduğunuz zaman, aradaki fark bütçe açığı olarak sonuçlanır.
Hem dış ödemelerde, hem bütçede ve kamu maliyesinde sürekli açık "Ekonomik kriz"le sonuçlanır. Kamunun gerekli harcamaları yapabilmesi ve yatırımlara kaynak yaratması için enflasyondan başka araç kalmaz.
Dış politikada da amatör ve profesyonel siyasetçi arasında yaklaşım farkları vardır.
Erdoğan ve İnönü
Örneğin amatör siyasetçi "Hem Suriye hem İsrail'le düşman, hem İran hem de Amerika ile dost olunabilir mi" diye bakar dış politikaya.
Oysa profesyonel siyasetçinin ve bugün Başbakan Erdoğan'ın da en büyük sorumluluğu ülkesini sıcak çatışmaların dışında tutmaktır.
İsmet İnönü de hem İngiltere hem de Hitler Almanya'sı ile dost kalmaya çalışarak, Türkiye'yi 2'nci Dünya Savaşı'nın dışında tutmayı başarmamış mıydı?
Amatör siyasetçiler daha sonra İnönü'yü "Bizi Dünya Savaşı'nın dışında tutarak erkekliğimizi öldürdü" diye suçlamışlardı.
İnönü Soğuk Savaş'ta da Türkiye'yi Amerikan ittifakına sokarak, Sovyet tehdidini önlemek için karar alacaktır.
Amatörlüğün sonuçları
Buna karşı daha sonraki kuşaktan amatör siyasetçilerden bazıları da 1970'lerde iktidar olunca, pahalı alınan petrolü iç piyasada ucuza sattılar ve Türkiye bu çizgide 70 cent'e muhtaç hale gelmedi mi?
Veya Kıbrıs'a kalıcı çözüm için çaba harcamadıkları için Türkiye Amerikan ambargosuna hedef olmadı mı ve bu süreç 12 Eylül darbesi ile noktalanmadı mı?
Demokrasilerde profesyonel siyasetçinin başarı notu, ülkede siyasi ve ekonomik istikrarı korurken seçmen desteğini de alabilmesine bakılarak verilir.
Part-time siyasetçiler ise kendi başarılarını "İktidar ne yaparsa yanlış yapar" çizgisini koruyarak sağladıklarını düşünürler.