Köşe yazarları olan bizler Başbakan Erdoğan'a kendimizce yol göstermeye, tavsiyelerde bulunmaya, nasihat etmeye çalışıyoruz.
Bunların genellikle pek etkili olmadığını da görmekteyiz.
ABD'nin eski Başkanı Truman'ın nasihat etmek ve tavsiye vermek konusunda söylediği bir söz vardır.
Şöyle demiş:
- Nasihat edeceğiniz kişinin niyetini anladıktan sonra ona uygun bir nasihatte bulunursanız, bu mutlaka etkili olur.
Başbakan Erdoğan'ın neye niyet ettiğini kestirmek herhalde zor değil. Terörün bitmesini amaçlıyor.
Siyasi ve ekonomik istikrarın sürmesini istiyor.
İcraatının başarı ile sürmesini ve partisinin gelecek seçimlerde de tek başına iktidar olmasını istiyor.
Niyet etmek yetmiyor
Tabii ki bir şeye niyet etmek, onu gerçekleştirmeye yetmez.
Nitekim "Kürt açılımı" ile niyetlenilen hedef yerine, bambaşka bir noktaya ve ortama varılmadı mı?
Sonuçta Kürtler için artık "Demokratik Siyaset"in sigorta olması beklenirken, şimdi onların sözcüleri hâlâ "Bizim sigortamız silahtır"içerikli söylemleri seslendirmiyorlar mı?
Yani biz köşe yazarları ne kadar barış, uzlaşma ve diyalog öneren tavsiyelerde bulunursak bulunalım, filli gerçekler bunları etkisiz kılmakta.
Daha da kötüsü bunları yazıp söyleyenleri Başbakan Erdoğan kendisine karşı açılan kampanyanın sözcüleri olarak görüyor, konuşmalarında onlara sert cevaplar veriyor.
Galiba bu da doğal bir gelişme.
İktidar sorumluluğu, yorucu bir yüktür.
Çok bilinen bir fıkrayı tekrarlayayım...
Nasihatler bıktırabilir
Vatikan Afrika'daki bir yamyam kabilesini Katolik yapması için bölgeye bir misyoner göndermiş.
Aradan bir süre geçince misyonerden haber gelmez olmuş.
Vatikan bir diğer misyoneri daha, önce gidenin akıbetini anlaması için yola çıkartmış.
Bu yeni misyoner yamyam kabilesini bulmuş, kabilenin şefine "Size bir misyoner göndermiştik, şimdi nerede o" diye sormuş.
Kabile şefi "Bize o kadar çok nasihat etti ki, sonunda bıktık yedik onu" diye cevap vermiş.
Hayat böyledir işte.
Bir İspanyol atasözünde "Savaşa giden veya evlenmeye hazırlanan kişilere asla nasihat etmeyin" denilir.
Atasözü üretimi
İsterseniz biz de bir Türk atasözü üretmeyi deneyelim...
Mesela şöyle bir atasözünü...
- Teröristlere dinletemediğiniz nasihatinizi terörle mücadele edenlere vermeye asla kalkmayın!
Bu yazıyı bir yamyam fıkrası ile noktalayalım.
Bir yamyamı normal bir lokantada yemek yerken görüp, şaşırmışlar.
- Ne işin var burada, diye sormuşlar.
Yamyam iç geçirip cevap vermiş,
- İnsanlardan bıktım!