Galiba sonunda "Bedelli Askerlik" uygulaması gerçek oluyor. Ancak bu konuda kamuoyuna yansıyan haberlerdeki bilgi kırıntıları, olayın felsefesinin, öneminin ve anlamının tam kavranmadığına işaret etmekte.
Haberlerden Genelkurmay bu uygulamayı sanki kerhen kabul etmiş gibi bir izlenime kapılıyorsunuz.
Yapılan çalışmalara ilişkin bir haberde "Bedelliden yararlanacak yükümlülerin sayısının fazla olmaması için yaş sınırının yüksek tutulacağı" gibi bir cümle bile vardı.
Oysa bir yeni uygulamaya geçilirken, bundan yararlanacak insan sayısının mümkün olduğunca fazla olması hedeflenir.
Birincisi "Bedelli askerlik" bir anlamda "Profesyonel ordu"ya geçiş için bir ön adım olarak ele alınmalıdır.
Yıllardır "Geçiyoruz" denilen ve bir türlü gerçekleşmeyen profesyonel ordu yerine, kısa süreli eğitimden sonra aylarını kışlada geçiren ve tek beklentileri terhis ve tezkere olan amatör askerlerle, bu çağda bu meslek hakkıyla icra edilemez.
Ayrıca "Vatan görevi para karşılığında ölçülecek bir şey değildir" mantığının da "Askerlik mesleği" açısından bir anlamı olmadığının bilinmesi gerekir.
Neticede subay ve astsubaylar da vatan görevi olan askerlik yapıyorlar ve bunun karşılığı olarak maaş alıyorlar.
Askerlik mesleği
Çünkü onların meslekleri "Askerlik"tir.
İkincisi yurtdışında çalışanlar işlerini kaybetmesinler diye kalıcı olarak uygulanan "Bedelli ve kısa dönem askerlik" ne kadar doğru ise, aynı durum yurt içinde çalışanlar için de geçeli olmalı değil mi?
Bunların yanında zorunlu ve uzun dönem askerliğin Milli Savunma bütçesine getirdiği aşırı yüklerin de bu arada hesap edilmesi herhalde gereklidir.
Yazlık kışlık giysilerin hazır olmasını, beslenme ve barınma gibi kaçınılmazları, yüz binlerce genç için her gün belirli kaloriden düşük olmaması gereken tayınların hazırlanmasını bir düşünün.
Neticede bir 10 yıllık süreçte değerlendirilince savunma bütçesi içinde personel harcamalarının payı ortalama yüzde 40, silahlanma harcamalarının payı ortalama yüzde 19, silah-dışı PDCH'nin (personel- dışı diğer cari harcamalar) payı ise ortalama yüzde 38'dir.
Silah dışındaki "PDCH" ordunun yiyecek, giyecek, barınma, ulaşım vb. giderlerini kapsamaktadır.
Yeniden yapılanma şart
Ordunun profesyonelleşmesi, mekanizasyonu ve elektronik savaşa hazırlığı için gerekli yatırımlara kaynak bulunamazken, asker sayısının fazlalığından kaynaklanan yiyecek, giyecek, barınma giderlerinin bütçe içinde yüzde 40'a yakın payı alması herhalde bir sorundur.
Kısacası "Bedelli Askerlik" meselesi ele alınmışken, Milli Savunma Bütçesi'nin yapısı da yeniden değerlendirilmelidir.
Bir başka gerçek de "Güvenlik personeli"nin sadece askerlerden oluşmadığını bilmemize dayanıyor.
Polis de, jandarma da, gümrük muhafızları da silahlı güvenlik personelini oluşturur.
Mesela polislerin zorunlu askerlikten muaf olmamaları da, geçen yıllarda uzun uzun tartışılmadı mı?
Kısacası "Bedelli askerlik" çalışmaları, profesyonel orduya geçişin de ve silahlı kuvvetlerin hem modernizasyonu hem yeniden yapılanması için de ufuklar açabilir.
Bu fırsatı, Genelkurmay da, Milli Savunma bürokratları da, iyi değerlendirmelidirler.