Açıkçası 40 yıl düşünsem, sevgili Hasan Pulur'la "Orhan Veli Kanık'ın sevgilisi kimdir" konulu bir polemiğe gireceğim aklıma gelmezdi.
Çünkü Hasan Pulur ciddi bir insandır.
O aşkın da şiirini yazan Orhan Veli'den çok, memleket ve insanlık sorunları üzerine şiir yazan Ziya Paşa'ya (1825-80) ve özellikle "Terkib-i Bend"e tutkundur.
Mesela Ziya Paşa ile ikinci eşi Saadet Hanım'ın oğulları 57'nci Tümen Komutanı Albay Reşat (Çiğiltepe) Bey'in, Başkumandan Mustafa Kemal Paşa'ya "Yarım saat içinde Çiğiltepe'yi Yunanlılardan alacağız" dedikten sonra bu sürede hedefe ulaşmayınca 27 Ağustos 1922'de intihar eden onurlu bir asker olduğunu yazsaydım ve Hasan Pulur "Reşat Çiğiltepe'nin annesinin adı Saadet değil Şevkiye'ydi" diyerek itiraz etseydi, bu hiç garip kaçmazdı.
Ziya Paşa'nın ruhu
Ama Orhan Veli'nin bir şiirindeki "Bir de sevgilim vardır, pek muteber/ İsmini söyleyemem edebiyat tarihçisi bulsun" dizelerine takılıp, iki gün sonra da "Orhan Veli'nin sevgilisini buldum, adı Bella'ydı" diye sevinmesi, açıkçası beni şaşırttı.
Sevgili Pulur'un ilgisini Ziya Paşa'dan Orhan Veli'ye yönlendirmesi en başta Osmanlı'nın bu şair- siyasetçi- bürokratının ruhunu muazzep eder.
Sevgili Pulur iyi ki güzel bir kadın değilmiş ve iyi ki bu cinsiyet içindeyken de Orhan Veli'yle yakınlaşmamış.
Böyle bir şey olsaydı "Orhan Veli'nin sevgilisi bendim" diye de yazabilirdi.
Böyle düşünen kadınlar için Orhan Veli şu şiiri yazmış çünkü:
"Bütün güzel kadınlar zannettiler ki/ Aşk üstüne yazdığım her şiir/
Kendileri için yazılmıştır./ Bense daima üzüntüsünü çektim/ Onları iş olsun diye yazdığımı/ Bilmenin." "Orhan Veli'nin ilgi ve muhabbet duyduğu" kadınlardan biri tabii ki Bella Eskinazi'dir.
Bella Eskinazi ne diyor?
Bu yaşlı hanımefendi ile Zaman'ın Pazar ekinde Ayhan Hülagü'nun yaptığı söyleşide anlattıkları yayınlandı...
Bu söyleşinin bir bölümü şöyleydi:
"... Bella Eskinazi sonraları Orhan Veli'yle sık sık görüştüğünü söylüyor. Hasanoğlan'daki köy enstitüsüne kadın öğretmen olarak atandığında yanına gelip gittiğini... Bella'ya hiç açılmamış. Platonik bir âşık olarak kalmış. Bir gece şöyle bir olay olmuş hatta: Cahit Sıtkı, Melih Cevdet, Necati Cumalı sohbeti sırasında Orhan Veli'nin sevgilisi Nahid Hanım bağırmaya başlıyor: 'Orhan benimdir. Kimseye kaptırmam'. Bella orada küçülüyor, buharlaşmak istiyor adeta. Sevgilisi olan bir erkeğe yan gözle bakmayan kadın, bundan sonra Orhan Veli sayfasını tamamen kapatıyor."
Orhan Veli'nin kardeşi Adnan Veli de şairin ilk aşklarını şöyle anlatıyor:
İlk aşkları
"Orhan'ın ilk aşkı, (eğer buna aşk demek caizse) on iki yaşında başlar. Beykoz'daki komşularının on yaşındaki kızı Fetanet'i sevmişti. Lisede iken Ankara'da 'Cazibe' adında bir başka kızı sevdi."
Acaba "Aşk Resmi Geçidi" şiirinde anlattığı aşağıdaki kadın bu zikredilen isimlerden birinin sahibi midir?
"Birisi o incecik, o dal gibi kız,/ Şimdi galiba bir tüccar karısı./ Ne kadar şişmanlamıştır kim bilir./ Ama yine de görmeyi çok isterim,/ Kolay mı? İlk göz ağrısı."
Ve son aşkı
Orhan Veli'nin "Son Aşkı" Nahit Fıratlı'yı isterseniz Can Yücel'in "Ben de konuşmaya başlayabilirim nihayet" şiirinin son bölümünü hatırlatarak Hasan Pulur'un bilgisine arz edelim:
"... Bakardım geçtikçe Zafer Meydanı'nın ordan/ O ikinci kattaki pencereye değil, zafere/ Aşkla kurulmuştu sanki dünyanın en meridiyenindeki o daire/ Ben de ondan-bundan değil. Nahit Hanım'la Orhan Veli'den/ Başladım şiire ve sevişmeye/ Sırf Orhan'ın başlattığı o Aşk Resmi Geçit'i/ Yarım kalmasın diye..."