Bir doğum günü kutlandı ki, aman aman!
Akıllar orada kaldı.
Allah uzun ömür versin, Hasan Cemal'in doğum gününden söz ediyorum.
"Hepimiz oradaydık" diyerek aklı sıra mesaj verip caka satmak için davete icabet edenlerin listesi ortaya dökülmeseydi, kimse üzerinde durmayacak, iş medya ve siyaset dedikodusuna dönüşmeyecekti.
Tabii zaman Özal zamanı değil! Böyle toplantılarda ne konuşulduğunun Ankara'nın tepe noktalarında zerre kadar önemi yok artık!
Ama tabii "el"in ağzı da torba değil ki, büzesin!
***
Bakıyorum da...
O niye oradaymış, şu orada ne arıyormuş dedikodusu sürüyor. Eh ne demişler; düğüncü düğünü uzatırsa, sonra dövünür!
Dedikoduyla arası hiç iyi olmayan fakat
doğru düzgün siyasete ve toplumsal barışa titizlik gösteren kimi dostlarım da meraka kapılmışlar:
Davete katılan Sırrı Süreyya Önder acaba o tayfayla ne konuşmuştur? Malum, daha geçen gün ekranlarda
Mustafa Sarıgül'e verip veriştirdi
Sırrı Süreyya; kendisine "
Sarıgül'ün oyunu bölme" diyen yazarlara da "
soytarılar" dedi ya...
Doğum gününün konuklarının öteden beri
Sarıgül'ün "
dizaynır"ları olduğunu; sözünü ettiği "
soytarıları" da bizzat onların arkadan ittiğini bilmez mi! Bilir elbet!
İnsan da merak ediyor o zaman;
Sırrı Süreyya'nın acaba bu beylere doğrudan bir çift lafı olmuş mudur diye...
***
Tabii daha hassas bir konu var.
Barış süreci... Her gün biraz daha net olarak ortaya çıkıyor ki,
barışa sırt çevirenler Kandil ile İmralı'nın arasını açmaya çalışıyor.
Hasan Cemal de malum
Kandil muhiplerinden.
Nedense kendi fikirlerinden pek emin fakat
Öcalan'ın fikirlerinden hep kuşkulu.
Sürekli "
İmralı düşünmek zorunda" diye uyarılar kaleme alıyor.
Davette İmralı'ya gidecek gazeteciler konusundaki dedikodulara
Sırrı Süreyya'nın da katıldığı yazılıp çizildi.
Acaba
daha derinlere de inmişler midir?
Mesela Cemal'in sözleriyle "
İmralı'nın hükümete angaje görüntüsü" üzerine ne konuşmuşlardır?
Ya da "
Hasan Abi, hem yanılıyor, hem de abartıyorsun!" demiş midir Sırrı Süreyya?
Oradaki malum isimlere dönüp "
yahu aylardır barışın neden olamayacağını anlatıp duruyorsunuz da neden barış olsun diye çabalamıyorsunuz?" sorusunu yöneltmiş midir?
Yoksa bu konudaki sohbet başka bir minvalde mi gerçekleşmiştir?
***
Epeydir haberleşmiyoruz ama
sevgili Sırrı Süreyya'yı tanırım; üslubunu meşrebini az çok bilirim.
Bir
İmralı görüşmecisi, HDP İstanbul Belediye Başkan Adayı ve etkili bir siyasal sözcü olarak o ortamda bulunmasına dair
endişelere hak versem bile, doğru olmadığını düşünüyorum.
Sırrı Süreyya herhalde malum çevreyle yarenlik için değil, "
Kürtler" ve "
Barışa Emanet Olun" kitaplarının yazarının doğum gününü kutlamak için orada bulunmuştur.
Konuyu böyle kapatmak en iyisidir.