Anlatamazsın... Hüzne sadece şarkılarda tahammül edebilenlere anlatamazsın. Dünyayı dert edinmeyi mikrobik bir hastalığa yakalanmak sananlara anlatamazsın. Onları "pozitif düşünceleri"yle yalnız bırakacaksın!
***
Büyük insanlık geleneklerinin "
iyi düşünmek" dediği şeyle, bugün "
pozitif düşünmek" denen şey arasında uçurum var. İnsanın iyiliğini düşünmekti o! Önce acıyı tanımak gerekiyordu.
***
Bir iki haftadır facebook, twitter alemlerindeki güncel tartışmalara göz gezdirirken hep aklıma Nietzsche'nin şu sözü geli- yor: "
Karşına çıkabilecek en kötü düşman hep kendin olacaksın!"
***
Zamanın açtığı yaraları ölüm bile kapatamaz. Geçmiş acılar, aldanmalar, hatalarla doludur. Bir tek merhem vardır:
Affetmek ve affedilmek! Fakat biz affetmez, ya unutur aptallaşırız ya da
"iç kanama"ya teslim oluruz.
***
Bir büyük müzisyen sürekli "
küçük insan" özelliklerini dışarı vuruyor. Medyada görüyorsunuzdur. Şaşırmayın!
İyi müzik ile iyi insan arasındaki mesafe sandığımızdan çok daha uzundur.
***
Yüksek sanatın insanı kaçınılmaz biçimde "
yükselttiği"ne inanmak Batı'nın yüzleşmekten kaçındığı en büyük aldanışlarındandır. Nazi toplama kamplarının her gece özenle kemanını kutusundan çıkartıp eksiksiz, yanlışsız Mozart ve Beethoven çalan komutanlarını düşünün! O sırada gaz odaları çalışıyor, trenler kampa binlerce Yahudi, çingene, komünist taşıyordu.
***
Bir arkadaşım vardı.
Müzisyendi. Sokakta koşturan çocuklara bakıp büyük bir saflıkla "keşke bu çocuklar şimdiden iyi müzikle tanışsa, belki kalpleri de iyilikle tanışır" diye dertlenirdi. ABD o sırada Irak'ı işgal ediyordu. Ona Dışişleri Bakanı
Condoleezza Rice'nın olağanüstü bir Brahms yorumcusu olduğunu, hatta
Yo Yo Ma ile birlikte albüm yaptıklarını anlattım. Sonra sordum: Rice'ın müzikal hissedişiyle Irak işgalinin yol açtığı trajedi arasında bir bağ kurabiliyor musun? Cevaplamadı. Bir daha da bana karşı yakın olmadı.
***
Söyle, hala randevu noktasına doğru "
yol"a çıkmadıysan
sevgiliyle buluşman mümkün mü?