Aklı kullanmak yerine böyle göklere çıkartırsak, olacağı budur: Akıl tutulması!
***
Akıl,
kafa karıştırıcıdır!
O yüzden, aklına başvurmadan önce kalbini sıkı tut, mutlaka ihtiyacın olur.
***
Ne yazık ki, insanın "
güzellik yaşları"yla, "
güzel yaşları" çakışmıyor.
***
12 Eylül'den önce
ideallerimiz vardı, 12 Eylül'den sonra
hayallerimiz oldu. 12 Eylül'den önce gençtik, "
kahraman" olmak peşindeydik. 12 Eylül'den sonra yaşlandık, "
başarılı" olmayı seçtik. 12 Eylül'den önce her şeyi "
ülke çapında" ele alır, konuşur, tartışırdık; 12 Eylül'den sonra herkes "
kendi çapında" bir dünya kurdu! Uzun süren yenilginin bir başka boyutu da budur!
***
Boğanın boynuzlarıyla bir matador yaralanmayagörsün, gazeteler hemen "
Boğanın intikamı" başlığını atarlar. Büyük haksızlıktır bu! Boğa insan değildir ki, bilmez intikamı! Bir boğa güreşinde, güreşen bir tek boğadır ve kırk yılda bir de olsa, kazandığı olur. Ancak güreşi kazansa bile sonu ölümdür.
***
Karar vermiş, bundan sonra "
An'ı yaşayacak"mış! Huzur bundaymış... Öyle diyor.
Oysa yıllardan beri
yaşamaktan anladığı tek şey
tüketmek oldu. Eş, dost, arkadaşlar; hazlar, hayaller, eşyalar, anılar; hepsi tüketilip harcandı, yerine yenileri geçti. Şimdi de sanırım tüketilecek ne varsa, hepsi tek bir "
an"ın içine sığsın istiyor. Olmayacak şey! Sanırım son günlerde çevremde gördüğüm en mutsuz, en huzursuz kişinin o olması da bundan!
***
Âşık erkek, aynı zamanda müşfiktir. Fakat sadece
müşfik erkek çok açıktır ki, ya artık âşık değildir ya da henüz âşık olmamıştır.
***
Can sıkıntısı günümüz ilişkilerinin kâbusu olup çıktı! En ateşli ve güzel rüyalar bile can sıkıntısı korkusuyla buz kesiyor. Çiftler arasında "birbirini hâlâ sevenler" ve "birbirini artık sevmeyenler" ayrımı yapmak gerçekliğe uymaz oldu. Şimdiki ayrım şöyle:
Birlikte eğlenenler ve
birlikte sıkılanlar! Sevgi nerede peki? Şeytan aldı götürdü, bakalım satamadan getirecek mi?..
***
"
Trafik sıkışıklığı" deyimi İstanbul'da gerçeği anlatmıyor. Şehir sıkışıyor burada. Şehrin nefesi, kalbi, ruhu sıkışıyor!