Vatan, geçmişin hatıraları ve geleceğin hayallerinden oluşur. Hayallerimizin yerini yavaş yavaş hayal kırıklıkları almaya başlamışsa bir kez, "vatan hasreti" çekmeye başlarız. Bu hasretin acısını ne toplumsal ödevler, ne de hamasi nutuklar dindirebilir.
***
İnsan yorulur. Dinlenmek
için yaptıklarından bile...
***
Asla masal deyip geçmeyin!.. İnsanlığın binlerce yıllık bilinç dışı birikiminin en karanlık, en dikenli, en labirentli yollarında dolaşmamıza yardımcı olurlar. Dikkatli bir zihin pek şirin bir masalın içinde çok tatsız gerçeklerin saklandığını fark edebilir. Mesela ben sık sık "
uyuyan güzel" masalına takılır kalırım. Hani şöyle der gibidir; güzel ve genç kalmak imkânsızdır! Kim o kadar uzun süre "uyuyabilir" ki!
***
Eğer günün birinde genç ve yakışıklı bir "
prens" sizi öpsün diye bekleyecekseniz, daha çok beklersiniz! Yüz yıl kadar ve uykuda...
***
"Uyuyan güzel" masalı alttan alta şunu da düşündürmek ister gibidir: Erkekler "
uyuyan kadın"ı güzel bulur ve âşık olur!
***
Medyasında yazar diye geçinenlerin bu kadar az ve üstelik dönüp dönüp bina okuduğu bir başka ülke daha var mıdır?
***
Milyonlarca insan gerçekte sadece televizyon seyretmek için yaşıyor olmasın sakın! Eve dönüp dizi izlemek, kanaldan kanala zaplamak ve ekran karşısında uyuklayabilmek için çalışıyor, oradan oraya koşturuyoruz ve kimse bu gerçeği kendine itiraf etmeye yanaşmıyor.
***
Hiç durmadan değişenler de tıpkı hiç değişmeyenler gibi
bağnazdır. Çünkü sorularına cevap aramaya değil, kendilerini haklı çıkarmaya odaklanırlar.
***
Uykusuz geçen geceler, diye bir laf var. Başka türlüsü olabilir mi? Doğrusunu E.M.Cioran özetlemiştir: "
Gece demek, uykusuz geçen gece demektir." Biz uykudayken dışarda gece hüküm sürüyormuş, ne anlamı var!
***
Çocuklara bakış açımız toplumsal zihniyetimizin "çocuklukları"nı ortaya koyuyor. Sakin, dış dünyaya kapalı, ürkek hatta korkutulup sindirilmiş çocuklara uslu demekte (us=akıl) ısrar ettiğimiz yetmiyormuş gibi şimdi yeni bir şey daha çıkardık. Hem kendisini hem de ortalığı kırıp döken, odaklanma zorluğu çeken, davranışlarının sonuçlarını hesap edemeyen hiperaktif çocukları anlamaya çalışırken "aşırı zeki de ondan..." diye uyduruk bir mazeretin arkasına saklanıyoruz.
***
Şimdilik düşünceden çok bir his bu...
Müesses nizam (establishment) hortluyor. "
Yeni Türkiye" yavaş yavaş eskiyor sanki!