Son dakikada Deniz Baykal'ı aday gösterip bütün o kendisiyle "istişare toplantılarına" katılan işgüzarları sinirlendirecek olan Kılıçdaroğlu, önceki gün "büyük uzlaşı" toplantısını da yapmış.
Emekli sanatçılar katılmışlar.
Evet, toplantının adı varmış: Büyük Uzlaşı.
Saddam da Kuveyt'e saldırdığında "bütün savaşların anası" demişti, ümm ül- maarik... Bunlar da ille bir kod adı uyduracaklar.
Kim kiminle uzlaşmış bu tarihi buluşmada?
Orası belli değil...
Rutkay'ın Tarık'a Çiçek Bar'dan borcu varsa belki onlar kendi aralarında halletmişlerdir.
Belediye seçiminde Ankara'dan bir MHP'liyi aday gösterip utanmadan eliyle de "bozkurt işareti" yapan Kılıçdaroğlu, solcu sanatçıların kendisine yönelttikleri "milliyetçi tabana yönelme" eleştirisine katılmadığını belirtmiş.
Kılıçdaroğlu birilerini eşek yerine koyuyor.
Ya da helal olsun ona, birileri kendilerini bile bile eşek yerine koydurtuyorlar. Bunlara da böylesi gerek.
Çünkü çok zavallı durumlara düştüler ve muhalif gazetelerde isimlerinin geçmesi için yapabilecekleri başka bir numara kalmadı. (Haydarpaşa Garı'nın önünde gitar çalmak hariç.) Büyük Uzlaşı'ya katılan kimin hangi ismi cumhurbaşkanı adayı olarak önerdiğini öğrenemedik. Ne gibi bir sonuç aldılar? O da ortada yok.
Konuşmuyorlar. Sorulduğunda, "çok yararlı bir toplantı oldu" gibilerden zırvalayıp geçiyorlar.
Ne gibi bir yarar sağladın iki gözüm?
Hani "Kılıçdaroğlu'ndan elli lira borç aldım" desen, bak o somut bir yarardır hiç olmazsa.
Örneğin İlber Ortaylı "beni gösterin" dedi mi? ("Bakalım kim olacak" demiş, o da merak ediyormuş.) Tövbe. Solculardan biri Abdüllatif Şener'i istemiş. İçler acısı.
Büyük uzlaşıya İshak İbrahimzade, Laki Vingas, Zeki Basatemir, Yusuf Çetin, Fevzi Gümüş gibi isimler de katılmışlar. Musevi, Süryani, Ermeni, Alevi, Bektaşi cemaatlerinin temsilcileri.
Bunlardan bir teki de cesaretini toplayıp, ağzını açıp "şu kişiyi aday görmek istiyoruz" diyebilmiş mi? Hayır.
Öyleyse o toplantıya niçin katılıyorsunuz?
Uzlaşı diye bizimle kafa mı buluyorsunuz?
Nede uzlaştınız, nasıl uzlaştınız?
CHP yöneticileri öyle bir duruma düştüler ki, bizzat CHP militanlığı yapan "postalcı yazarlar" bile bunlarla dalga geçmeye başladı. Arayıp tarayıp bir türlü aday bulunamaması üzerine, postalcılardan biri dün şöyle yazdı:
"Yan bakışı yaksın, cilvesi yıksın...
Olur ise böylesi, böylesi olsun...
Endamı şanlı, sohbeti ballı, biraz da oynak olsun!" İyi ya işte, Fatih Ürek'i önermiştim, onu da beğenmediniz. Ben size daha ne yapayım yahu?
Cem Yılmaz'ın deyimiyle, turist kıza asılan kıro gibi söylersek: "Are you disco?
Are you cola? Eh, what are you?"