Merakla bekliyorum, bakalım ilk hangi muhalif yazar "yeni havaalanının adı Atatürk olsun" diyecek?
Olamaz, çünkü ondan bir tane var zaten. Kafalar karışır, yolcu Terkos yönüne gideceğine Yeşilköy'e gider.
Atatürk tek olduğuna göre, herşeye onun adını verirken durup düşüneceksin, ya yenisi, daha görkemlisi yapılırsa? (Haliç'teki kıytırık köprüyü Atatürk Köprüsü yaparsan, Boğaz'a yapacağın büyük köprüye aynı adı veremiyorsun.)
Ama bunun için önce kafanın "zaman içinde yeni yeni köprüler ve havaalanları yapılacağına" basması gerekiyor tabii...
İkincisine Sabiha Gökçen adını verdiler, hani şu Kürt köylerini bombalayan kadın... Üçüncüsü için Vecihi Hürkuş adını önerenler var.
"Köprüyü de yaptırmayacağız, havaalanını da yaptırmayacağız" diyenler şimdi ne gibi eylemler planlıyorlar acaba?
Oysa Atatürk size "istikbal göklerdedir" demişti. "Yeni havaalanları yapmayın evlatlarım" dememişti. Yalnızca bir tek havaalanıyla mı istikbal göklerde olacaktı? Geleceğin binlerce uçağı nereye konup kalkacaktı? (Şiştin mi, bunu hiç düşünmemiştin değil mi?)
Türkiye'ye bir uçak sanayii kurmaya kalkan Nuri Demirağ'ın Beşiktaş'taki "tayyare fabrikasına" bomba koyup onu engellemek kadar kolay olacak mı bu sefer sizin direniş?
Yeni havaalanında dört denize paralel, iki de dikine olmak üzere, altı pist var. Yeni havaalanı Frankfurt'u sollayacak. Yeni havaalanı yüz bin kişiye ekmek sağlayacak. Yani emekçi halkım sömürülecek! İşsizler de "birisi beni sömürsün" diye kıvranıyorlar...
Ayaklanma çıkarmak için ağaçları bahane edenlere de kötü haber: Kesilecek ağaç sayısı henüz tam olarak bilinemiyor ama "kesilenin beş katı ağaç dikileceğine" söz veriyorlar.
Yani, kendinize daha sağlam bahaneler bulmak zorundasınız. (Örneğin, yaklaşan seçimde "Tayyip asık suratlı, biz halkı eğlendirecek cumhurbaşkanı isteriz" deyip Cem Yılmaz'ı aday gösterebilirsiniz.)
Canım her gün de maden ocağı patlamıyor ki, bahane gökten zembille inmiyor... Kendin uyduracaksın.
Aldığımız duyumlara göre, üçüncü havaalanına "Mevlana" ismi düşünülüyormuş... Peki buna nasıl itiraz edeceksiniz?
"Adam Osmanlı" diyemezsiniz, çünkü Osmanlı değil, Selçuklu... "Gerici" diyemezsiniz, çünkü ilerici, hoşgörüden yana, aydınlıktan yana... "Eski yazı kullanırdı" derseniz herkes güler, 1250 yılında "harf devrimi" henüz yapılmamıştı.
Hadi gene iyisiniz, size bir "tüyo" vereyim, bu kıyağımı da unutmayın: Şiirlerini Farsça yazardı... Bunu söyleyin, birisi de çıksın size "Nâzım Hikmet de rubailer yazmıştı" desin, apışıp kalın.
Belki "Mevlana ismi alaturka kokuyor, yabancılar kolay telaffuz edemezler" dersiniz. Yeni havaalanına karşı çıkarak Almanya'ya çalıştığınıza göre, "Goethe" ismini önerirsiniz siz de...
Size baktıkça benim de aklıma onun Türkçe telaffuzu ve anlamı geliyor.