Bilimkurgu senaryosu yazıyorsan, tarih vermeyeceksin! Çünkü o tarih geçince eserin "kadük" olur, sana da gülerler.
Ünlü yönetmen Stanley Kubrick insanoğlunu 2001 yılında Jüpiter'e götürmüştü, hatırlarsınız.
Senaryoyu ünlü Arthur C. Clarke yazmıştı... Bu film bir sinema klasiği mertebesine yükselince "takip" filmini de yaptılar. Orada da 2011 yılında uzaylılarla temas kuruluyordu.
Vallahi bizde de paralel yapı aynı yıl "dinleme böcekleri" kurdu devletin dört bir yanına, teknolojik atılımda geri mi kalacaktık?
Benim aklıma da hep John Carpenter'ın "New York'tan Kaçış" filmi gelir, Manhattan yarımadası dev bir hapisaneye dönüştürülmüştür hani...
Kaç yılında? Sıkı durun: 1997 yılında!
Çocukluğumda Beşiktaş'ta, Gürel Sineması'nın bahçesinde bir film seyretmiştim, hiç unutmam: "Frankenstein 1970"...
Menderes devrinden bakınca ne kadar uzak bir gelecekti... Üstünden kırk dört yıl geçti, canavar ortalıkta henüz görünmüş değil.
Ama şunu diyenler de çıkacaktır: Tarih önemli değil, sen palavranın keyfini çıkarmaya bak!
Böyle düşünenler elbette zaman zaman ortaya daha "kalıcı" kıtırlar atarlar. Gazete sayfalarında sık sık rastlarsınız: Elli yıl sonra ayda yaşayacağız!
Nedeni de malum, gezegenimizde su kaynakları kuruyor, ozon tabakası, hava kirliliği, nükleer tehlike, nüfus artışı cart curt.
Bunu ben söylesem herkes "Citroen" der. (Anlamını bulmak için yüksek sesle ve çok hızlı söyleyeceksiniz, gene çözemezseniz "Kutsal Damacana" filmine bakacaksınız.)
Ama Stephen Hawking söyleyince gazeteye haber oluyor.
Herkes "üstad böyle dediğine göre bir bildiği vardır" diye düşünüyor.
Elli yıl sonra ayda koloni falan kurulmayacak ama zaten bir ayağı çukurda olan Hawking çoktan ölmüş bulunacağından kimse bu bol keseden sallamayı yüzüne vuramayacak.
Gene geçtiğimiz günlerde serserinin biri de "Mars'ta beş yıldızlı otel yapacağız" diye sallamış. Film falan değil, bir İngiliz yatırımcı söylemiş.
Üç ay içinde ilk "uzay gezisine" çıkmaya hazırlanıyorlarmış (Mars'a yaklaşık üç senede giderler.)
Henüz NASA becerip de canlı astronot gönderebilmiş değil Mars'a, onlar bir de tur düzenliyorlar.
"Bu iş tutarsa" Mars'ta otel de yapacaklarmış.
Haberi biraz kurcalayınca, meselenin gerçeği anlaşılıyor: Meğerse herifçioğlu, adam başı 250 bin dolar bastıracak zenginleri yalnızca iki buçuk saat sürecek bir yolculuğa ve yalnızca 110 kilometre yükseğe çıkaracakmış! Sıra bekleyen yedi yüz ünlü varmış, Angelina Jolie, Tom Hanks ve Leonardo di Caprio da bunların arasındaymış.
Oradan Mars'a, gezegenin dünyamıza "en yakın karşı konumunda" tam 55 milyon kilometre daha var ama abim hızını alamayıp bir de beş yıldızlı otel kuruyor!
Uçuracaksın ama uçmayacaksın... Örneğin "şu gün hükümet düşecek" dersen ve ertesi gün hükümet yerinde duruyorsa kimse sana tükürmez.