Yarın sandık başına gideceksiniz.
Belki bazılarınız "CIA-MOSSADFethullah koalisyonuna" oy verecek, belki bazılarınız Beşar Esad'ın destekçilerine.
Belki bilerek, domuzuna, belki farkına varmadan, aymazlıktan.
Devletin en gizli toplantılarını bile dinleyip kaydederek yayınlayan ve "bakın biz ne kadar güçlüyüz" demek isteyen casusların gücü, kaç kişiyi ne kadar ve nereye kadar etkileyebildikleri, sandıkta görülecek.
Aksine, belki bazılarınız oyunu Türkiye Cumhuriyeti'nden yana kullanacak.
Kiminiz ölmeye ve öldürmeye devam etmekten yana oy kullanacaksınız, kiminiz barıştan yana.
Madem ki basit bir belediye seçimi bir ölüm kalım meselesi, daha doğrusu "Tayyip'i yoketme savaşı" haline getirildi, kimin ölüp kimin kalacağı yarın belli olacak.
Hangi fikirde olursanız olun, sandık başına mutlaka gidin, oyunuzu verin. Oy kullanmayan "ben vatandaş değilim" demiş olur. Ve sonra da kahvehanede okey oynarken ahkâm kesmeye hiçbir hakkı kalmaz.
Hiçkimse "nasıl olsa bizimkiler kazanacaklar" diye tembellik etmeye, oy vermekten kaçınmaya kalkmasın!
Hiçkimse de "nasıl olsa bizimkiler kazanamazlar" diye kaytarmasın, atıp tutup da sonra çamura yatmasın.
İş öyle bir hale getirildi ki, katılmaya mecbursunuz.
Ki, halk ne diyor, görelim. Bakalım ampul kafalılar, cahiller, dağdaki çobanlar, kıllılar, kısa ve kalın bacaklılar ne istiyorlar, kimi istiyorlar?
Amerikan çocuklarının ne istediklerini biliyoruz. İstanbullu zenginlerin gönüllerinden geçeni de. Liberal görüntüsü altında dışarıdan yemlenenlerin ne dediklerini de, sosyete oğlanlarının, Nişantaşı züppelerinin ne düşündüklerini de.
Halkı görelim.
Kime oy verirseniz verin, yanınızda cep telefonu olmasın, çünkü kesinlikle yasak. Sandık kuruluna teslim edeceksiniz, giderken geri alacaksınız. (En iyisi, evden çıkarken hiç yanına almamak. İki saat konuşmasanız boyunuz kısalmaz.)
Belki sandık kuruluna yutturursunuz ama, siz kulübedeyken bir çalarsa, başınız ciddi olarak derde girer. Bizden uyarması.
Sakın orada propaganda yapmaya, slogan atmaya, siyasi fikir beyan etmeye, şununla bununla tartışmaya kalkmayın, kendinizi kodeste bulursunuz.
Yanınızda mutlaka "TC kimlik numaralı" resmi bir belge olsun. Bugüne kadar zahmet edip TC kimlik numarası almaya tenezzül etmeyenler de kendi karanlıklarında boğulsunlar.
"Evet" damgasını yuvarlağın tam üstüne getirin. Bastıktan sonra az bekleyin, kurusun. Başka bir adayın yuvarlağına bulaşmaması için de, en iyisi, pusulayı dışa katlayın! Mürekkep zarfa bulaşırsa oyunuz geçerlidir.
Sakın ola ki pusulaya herhangi bir yazı yazmaya, resim yapmaya, çizik atmaya, onu imzalamaya falan kalkmayın, oyunuz çöpe gider.
Hadi bakalım kolay gelsin, bir acayip ince iş...
Değil, çok basit aslında. Türkiye'nin geleceği oylanacak, bu kadar basit.
Çünkü Türkiye'nin düşmanları öyle istediler. Aldık kabul ettik. Öyle olsun. Bir de halkı görelim.