Fenerbahçe Kulübü, Şükrü Saracoğlu Stadı'nın adını değiştirmeye karar vermiş.
İyi etmiş, çünkü bu isim, Milli Şef döneminin "faşizan" başbakanının adıdır. Bu adam, ünlü Varlık Vergisi'nin babasıdır. Almanlar'a krom satan adam hani...
Bu stadyuma Milli Şef İnönü'nün dışişleri bakanı ve başbakanının adını vermekle, günümüzde örneğin Berlin Olimpiyat Stadı'na "Von Ribbentrop Stadı" adını vermek arasında bir fark yoktur.
Bunu o zamanlar yapsalardı tamam... Ama bugün Almanya'da herhangi bir yere Von Ribbentrop adını vermeye kalkın, kıyamet kopar.
Almanlar savaş sırasında bile bunu yapmadılar.
Bir tek, bugün Waldbühne (Orman Sahnesi) olarak bilinen ve Berlin Filarmoni Orkestrası'nın yaz konserleri verdiği amfitiyatroya, Olimpiyat stadı kompleksiyle birlikte inşa ederken, Hitler'in akıl hocası faşist şair Dietrich Eckart'ın adını vermişlerdi...
(Hoppala! Bizim yöneticiler de Alman faşistlerinden aldıkları ilhamla, ama savaştan dört yıl sonra, İstanbul'un en olmayacak, akustiği en bozuk, en biçimsiz yerine bir Açıkhava Tiyatrosu yapmamışlar mıydı? Sarayın dibine futbol stadı yapmakla aynı günlere rastlar... Mimarisi de benzer ha, fena halde Troost ya da Speer kokar!)
Bazı spor yazarları, "azınlıkların Saracoğlu isminden rahatsız olduğunu" söylüyorlar ve bunu eleştiriyorlar.
Cahil oldukları için, Saracoğlu'nu tanımadıkları için.
Azınlıklar, özellikle Yahudiler de tepki göstermekte epey geç kaldılar, bizim dürtüklememizi beklediler!
Kendini bilen bir gayrımüslim ve de Fenerli vatandaş, o stadın gişesinden aldığı biletin parasını kendi itikadınca haram etmeliydi...
Lakin, Fenerbahçe kulübü "biz ne halt ettik" diye pişmanlık duyduğu için bu ismi değiştirmeye kalkmış değil.
Para için buna niyetlenmiş!
Bu işin ucunda, yılda 10-15 milyon avroluk bir ek gelir yatıyor.
Sekiz milyon teklif etmişler, kulüp azımsamış, iki mislini bekliyor.
Elbette böyle olacak, parayı bastıran adını "altın harflerle" yazdıracak...
Gönül ister ki bu isim saçmasapan bir isim olsun.
Öyle bilmemne bankası, bilmemne holding falan değil de, örneğin Abüzittinoğlu Pastırma ve Sucukları falan... Parasıyla değil mi kardeşim?
Ki, "parayla isim satma" alay konusu olsun, bütün futbol camiasının utancı olarak tarihe geçsin.
İsim fiyatını arttırmak için ikinci ligi birinci lig, birinci ligi de süper lig yaptığınız gibi.
En kısa zamanda Saracoğlu'ndan kurtulmanızı arzu ederiz sevgili Fenerli kardeşlerimiz. İyi ki stadınıza Doktor Nâzım adını vermediniz, Ermeni kırımının örgütleyicilerinden Dr. Nâzım, 1916'dan 1918'e kadar Fener başkanıydı!
Peki ya Ali Muhiddin Hacı Bekir ismi ne güne duruyor, 1950-51 arası başkanlık etmişti, kimsenin de ağzının tadını bozmaz!