Internet'te zırva da olsa fikir beyan etmenin kolaylığı ve hızı, elektronik iletişimin rahatlığı, bütün psikopatların ruh çöplerini ortalığa dökmelerine yol açtı, biliyorsunuz.
Buna bir de "rümuz" kullanmanın, yani "imzasızlığın" namert ve şerefsiz sığınak olanağı da eklenince, her ruh hastası aklına gelen ve gelmeyen herşeyi yazıp bir düğmeye basarak göndermeye başladı. "Yazılı gördüğü herşeye inanmaya şartlanmış" saf insanlar da bu hezeyanı hiç sorgulamadan kabul eder oldular.
Bu hezeyan içinde, "şu öldü, bu öldü" balonları önemli bir yer tutuyor ve sapıklar ortalığı karıştırarak insanları ölmeden öldürmenin çirkin mutluluğunu yaşıyorlar.
Buna, "kes yapıştır" yöntemiyle oradan buradan haber araklayan, bir kuruş ödemeden köşe yazarlarının yazılarını iktibas ederek müşteri tutan, kendine de utanmadan haber sitesi diyen bazı çakal dükkânları da çanak tutuyorlar.
Ruh hastaları şimdi yeni bir balon uçurmuşlar: Başbakan, genel seçimleri bir yıl ileri atacakmış!
Fakat bu sefer sazanlık edip bunun üstüne mal bulmuş Mağrıbi gibi atlayanlar, sanal haybeciler değil, "somut basının" yani kâğıda basılı klasik gazetenin yeminli hükümet düşmanları oldu.
Darbe lafını sevdikleri için buna da "sivil darbe" demeye hazırlanıyorlarmış. Bir de darbeli matkap var, onu da denesinler, hoşlarına gidecektir.
Bu, başbakanın "B planıymış", yeni anayasanın geçmeyeceğini anladığı için!..
Hemen belirtelim: Yürürlükteki kanuna göre, eğer 12 Haziran 2015 Cuma günü akşamı mesai saatinin bitiminde bu ülkede genel seçim yapılmamışsa, TBMM de onun hükümeti de gayrımeşrudur.
Lakin, kanun değişirse...
Kanunun değişmesi de yetmez, eğer ilgili anayasa maddesi (77. madde) de değişir ve bu değişiklik referandumla halk tarafından onaylanırsa...
Çünkü anayasa meclise "erken seçim", yani kendi süresini kısaltma hakkı veriyor ama "geç seçim", yani uzatma hakkı vermiyor.
Ama anayasa değiştirilir ve halk kabul ederse bu süre uzatılabilir.
Seçim süresi, Kenan Evren ve onun yardakçıları tarafından "beş yılda bir" olarak öngörülmüştü, öyle saptanmıştı (daha önce dört yıldı)... Ancak bunun gerçekçi olmadığı, hızla gelişen ülkenin şartlarına uymadığı görüldü ve gene dört yıla indirildi, 2007'de yapılan anayasa değişikliğiyle.
Şimdi gene ancak o yolla uzatılabilir.
Siyasi irade isterse, halk da onaylarsa, anayasada yer bulursa, genel seçim süresi beş yıla da çıkarılabilir on yıla da, üç yıla da indirilebilir iki yıla da!
"Şık" olmaz ama "legal" olur.
Yani kimse ağzını açamaz.
Diyelim ki başbakan bir tek bu maddenin değişmesini istedi, meclisten geçirdi ve halk da onayladı, seçim süresi gene beş yıla çıkar mı? Çıkar. Sen beğensen de çıkar, beğenmesen de çıkar.
Öbür türlü, hükümetin yeminli düşmanları korkmasınlar, başbakan "kendi kafasına göre" öyle emirnameyle kararnameyle falan seçim tarihiyle oynayamaz. Meclis kendi görev süresini kendi canı isteyince "re'sen" uzatamaz. Endişeleri yersizdir.
Ama maksat alavere dalavere başbakana uyuzluk etmekse, kendi açılarından haklılar tabii, gönül rahatlığıyla bulaşsınlar. Ekmekleri buradandır.