THY uçakları neden tehir yapıyor?" sorusuna kurumun eski, NTV'nin mevcut Yönetim Kurulu Başkanı Erman Yerdelen ilginç bir yorum getirmişti. Demişti ki; "THY'nin günahı yok bu işte. Günah kuledekilerde. Diyor ki; 'Ben çok önemli bir iş yapıyorum. Peki neden THY'de çalışandan daha az maaş alıyorum?' Bunun için de THY uçaklarını geciktiriyor. Adeta süründürüyor. Tehiri ortadan kaldırmak için kulenin özelleşmesi, kontrolörlerin daha yüksek maaşla istihdam edilmesi gerekir."
Ben de Yerdelen'in bu açıklamasını geçtiğimiz haftalarda köşeme taşımıştım. Ancak sonradan farkettim ki yaklaşık 900 trafik kontrolörünü hedef alan bu yazımla onları çok kızdırmışım. İstemeden de haksızlık yapmış ve bana öfkelenmelerine sebep olmuştum. Baktım ki gelen mesajlara tek tek cevap vererek onlardan özür dilemek mümkün olamayacak. Kalktım gittim yanlarına... Saatlerce onları izledim dev ekran biçimindeki radarların başında. Gördüm ki, hepsi birer deha... Onlardan özür diledim defalarca ama bu yetmezdi. Samimi olduğumu göstermek için de bugünkü sayfamı onlara açmaya karar verdim. Aynı zamanda gerçekten son zamanlarda insanı çileden çıkartan şu tehir meselesinin nedenini anlamaya... DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal'la söyleşi yapmak için Atatürk Havalimanı'nda ki kuleye gittiğimde karşımda bir de destek vermek için gelen THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin'i buldum... İyi de oldu. İkisi bir arada son günlerde önemli sayılacak derecede rahatsızlık vermeye başlayan tehir işine ortak bir cevap verdi. İşte o cevabı bulacağınız bir Pazar söyleşisi....
Günde kaç uçak iniyor Atatürk Havalimanı'na?
24 saat içerisinde 900 uçak inip kalkıyor. Bir gün 1440 dakikadır. 1440 dakikayı 900'e böldüğünüzde, bir buçuk dakikadan az bir zamanda uçak ya iniyor ya da kalkıyor.
Dehşet bir rakam bu. Peki bunun yüzde kaçı THY'dir?
Yüzde 60-65 civarında.
THY uçaklarının sürekli tehir etmesi bundan dolayı mı yaşanıyor? Diğer şirketler, yabancı havayolu kuruluşlarının durumu nasıl?
"Neden sadece Türk Hava Yolları gecikiyor?" diye bir soru yanlış olur. Doğru soru Atatürk Hava Limanı'nda neden trafiklerde gecikme oluyor?"
Peki neden?
Önce şunu belirteyim. Avrupa'nın sayılı havaalanlarından Atatürk. Bütün yabancı şirketler buraya inmek istiyor. Emirates, AirFrance, British gibi şirketler daha önceden alınmış izinlerini kullanıyor. Yeni taleplere cevap veremiyoruz. Çünkü artık Atatürk Havalimanı kapasitesini tamamlamış durumda. Hatta aşmış...
Yani, alana sefer sayısının yoğunluğundan gerçekleşiyor bu tehir olayları öyle mi?
Kesinlikle...
3 pist var. Büyük avantaj ama bunu kullanamıyorsunuz. Neden?
Çünkü pistlerin planlanış biçimi yanlış. Pistler paralel değil, kesişen... Yani aynı anda hem iniş hem kalkış yapabilecek şekilde paralel piste sahip değil bu liman. Antalya Hava Limanımız aynı anda hem iniş hem kalkış yapabilecek paralel pistlere sahip. İki pistin arasındaki mesafe 1200 metre civarında... Fakat Atatürk Hava Limanı'nda konumu itibariyle 250 metre iki pistin arası... Aynı anda hem uçağı indirmek, hem de kaldırmak mümkün değil bu aralıkla. Çünkü çok tehlikeli. O nedenle sadece 2 pisti kullanabiliyoruz. Yani 3. pist sadece bakım ve onarım çalışmalarında devreye giriyor. Hal böyle olunca da tehir kaçınılmaz oluyor.
ÖNGÖRÜ OLMAMIŞ
Zamanında yanlış planlamışlar öyle mi?
Bakın. Bu havaalanı 53 yıl evvel inşa edilmiş. O günün koşullarında bu planlama çok normaldi ama bugün değil. Plan hatalı değil ama öngörmemek, İstanbul gelişince ihtiyaca cevap veremeyeceğini düşünememek büyük hata olmuş. Zamanında düşünselerdi zaten etrafındaki yapılaşmalar ona göre kontrol edilebilirdi. Yeni pist, yeni alanlar açabilmek için etrafı boşaltmanız lazım. Bunu nasıl başarabiliriz ki? Uçakla havalandığınızda aşağıya bir göz atın. Bir metrekare boş alan yok maalesef. Dolayısıyla bu haliyle elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu planlama ile başka bir alan yok dünyada 900 uçak indirip kaldıran ve 120 bine yakın yolcu ağırlayan.
Yerdelen kendini güncellemeli
Yerdelen'in, yorumu hava trafik kontrolörlerini çok kızdırdı. Tabi benim de köşeme taşımış olmam...
O söylemler sadece kendisini bağlar. Biz onun bazılarına hak vermek ile beraber, üslubu ve söylediği tarzı kabul etmemiz mümkün değil. Hava Trafik Kontrolörleri'nin daha iyi şartlarda çalışma isteğine diyeceğimiz hiçbir şey yok... Doğru bir saptama. Aynı talep bizim tarafımızdan da yapılıyor ve bunun için uğraş da veriyoruz.
Gerçekten mühim bir iş yapıyorlar. Uçağı pilotlardan çok onlar indirip kaldırıyor gibi geldi bana.
Dünya standardında bir iş yapıyorlar. Bu anlamda almış oldukları ücret belki Türkiye şartlarına göre iyi sayılabilecek bir ücret ama yapılan işin karşılığı şeklinde düşündüğünüz de iyi bir ücret değil.
1200 ila 1500 TL civarında demişti...
Hayır... O rakamın iki katı şu anda. Erman Bey'in söylemeleri biraz eskide kalmış. Biraz güncellenmesinde fayda var. Ama hiçbir hava trafik kontrolörlü bu muhatabı, THY olsun başka yerli ve yabancı şirket olsun, uçaklar arasında iniş kalkış vereceği zaman böyle bir ayrım lüksüne sahip değil.
Ama Erman Yerdelen THY'nin eski Yönetim Kurulu Başkanı. "THY ile Devlet Hava Meydanlarında bu çekişme hep vardı" diyor...
Hayır o çekişme hiç olmadı. O çekişme oluyormuş gibi hissedilse bile herkes kendi işini yapıyor. Pilot uçağı kullanıyorsa o uçağı kullanması gerektiği ne varsa onları yapmak zorunda bundan taviz veremez. Çünkü kendi güvenliği için de ama hava trafik kontrolörü az para alıyorum diye böyle bir şey yapmaz. Çünkü THY'nin geciktirilmesi ya da başka bir havayolunun geciktirilmesinin ona sağlayacağı bir fayda yok. Kontrolör hem psikolojik olarak hem de yaptığı işin gereği gelen uçağı biran önce indirmeye bakar ya da kalkan uçağı bir an önce kaldırmaya.
Peki Erman Bey'i yanıltan ne?
Bilmiyorum ama öyle bir çekememezlik olamaz. Para ilgili konularda herkes kimin cebine ne girdiğine bakabilir. Bu insanın doğasında olan bir şey. Bir kırgınlık içerisinde olabilirler ve içlerinden bir şey geçebilir ama bunu işlerine yansıtmaları mümkün değil. "O daha fazla alıyor, o daha çok alıyor diye bakacak olursak bundan 30 yıl evvel bu tablo çok daha tersti. Bu tablo arasında uçurumlar vardı.
Karlıtekin: Özelleştirme stratejik bir olay
ERMAN Bey'in söylediklerine çok üzüldük THY ailesi olarak. Bunu, 'Aman kuledekilerle ters düşmeyelim. Başımıza bela açmayalım' anlamında değil, samimiyetle söylüyorum. THY'nin uçaklarının bekletildiğini düşünmek doğru değil. Öyle bir şey olsa burada çıngar çıkar. Bu kadar basit değil. Durup dururken insanları rencide etmenin anlamı yok. Bu açıklama gerçekten talihsiz ve THY Yönetim Kurulu Başkanı olarak böyle bir şeyi canı gönülden ve şiddetle reddediyorum.
Erman Bey, "Kule özelleşirse tehir biter" diyor...
Bu stratejik bir olay aynı zamanda...
Peki bu tehirler devam edecek mi?
Doğruyu söyleyelim. Bilin ki özellikle Cuma ve Pazar akşamları tehir olacaktır. Kaçınılmazdır. Niye? Bu alanda belli bir kapasite var. Herkes de o kısıtlı zaman diliminde gelmek istiyor. Tamamı bütün olarak tehire inecektir. Bunu ayarlamanın imkan ve ihtimali yoktur. Ama ne olur belki bu tehirlerin dozu azaltılır. Elimizden geleni yapmaya, DHMİ ile koordineli biçimde tehiri en aza indirmeye çalışıyoruz. Biraz sabır sadece...