Dijital sinema çağında artık alışkanlıklar değişiyor. Sabit disklerle taşınan filmler de yakında tarih olacak. Yani sinemalar da internet üzerinden yönetilen eğlence salonlarına dönüşüyor. Önümüzdeki dönemde tüm salonlarda farklı nostaljik filmler bile oynatılabilecek. Salonlar, ağ üzerinden yönetilince kişiye özel film gösterileri bile yapılacak. Yani yeni dönemde izleyiciler kral olacak. Sadece filmler için değil, internet üzerinden izlenen diziler konusunda da korumalar geliştiriliyor. Türk dizileri için kullanılacak yeni güvenlik teknolojileri ile her izlenme sırasında bir dijital kod oluşturulacak. Salonlardan bilgisayar ekranlarına taşınacak bu koruma teknolojisi telif hakları ihlallerini önlemeyi hedefliyor.
KOPMUYOR KOPYALANIYOR
Dönüşümün öncülüğünü yapan Astel Elektronik gibi şirketler kendi ağ yönetim yazılımlarını da geliştiriyor. Diğer yandan internet üzerinden yönetilen ekranda, hangi salonda, kaç kişinin hangi filmi izlediği tek merkezden takip edilecek. Kopyalamanın önüne geçmek için her türlü tedbiri alıyorlar. Her türlü korumaya rağmen korsanlar yeni teknikler geliştirip filmi kopyalıyor. Alaska frigocular nasıl değiştiyse mutfak da değişiyor. İnternetten yönetilen sinemalar için altyapı çalışmaları birkaç yıl içinde tamamlanıyor. Şimdilik bilgisayarlarda kullanılan sabit diskler doğrudan projektörlere aktarılıyor. Bu sırada uygulanan güvenlik teknolojisi ise polisiye filmleri aratmıyor. Bu sabit diskler narin aletler olduğundan sarsılmaması için çok özel kutularda taşınıyor. Bu diskler kopyalanmaya kalkılırsa, hangi kopyanın kopyalandığı sadece film üreticilerinin tespit edeceği şekilde ortaya çıkıyor. Çünkü her sabit diskin bir numarası var. Bu numara bir kopyalama olayı meydana gelirse hangi diskin kopyalandığı ve bunun hangi salon ya da sinemada olduğu kolayca anlaşılıyor.
Polisiye film gibi korunuyor
Astel Elektronik yetkilileri dijital filmlerin nasıl korunduğunu bir aksiyon filmi gibi anlatıyor, biz de nefesimizi tutarak dinliyoruz:
Stüdyolarda film üretildikten sonra film çeşitli şifreleme teknikleriyle korumaya alınıyor.
Sinema endüstrisi için üretilen tüm oynatıcı ve projektör üniteleri sertifika almak zorunda. oynatıcının kendine özel bir seri numarası var ve bu film gösteriminde belli oluyor. Ancak izleyiciler bu kodu göremiyor.
Film gösterimi yapılmak istendiğinde, stüdyolara projeksiyon ve oynatıcıların seri numaraları ve ne kadar süre boyunca oynatılacağı bilgisi veriliyor. Bu bilgiye göre bir şifre üretiliyor ve filmin dijital kopyasıyla birlikte salona iletiliyor.
Belirtilen cihazda süre aşılırsa filmin dijital kopyası olsa bile gösterim yapılamıyor. Bu özel şifreye KDM adı veriliyor.
Sinema filmi içinde gömülü bir kopyalama işareti bulunuyor. Eğer bu paket kopyalanırsa, bu işaret hem ses hem de görüntüde ortaya çıkıyor. Bu donanım modülleri hem projeksiyon hem de oynatıcı katında mevcut. Şifreleme ve koruma birçok seviyede denetleniyor. Küçük bir not: Anadolu'da teknolojiyi kandırmanın yolunu bulmuşlar; diskler salonlar arası küçük yolculuklar yapıyormuş.
1.200 sinema dijitale döndü
Türkiye'de
dijital sinema serüveni, 2006 yılında Mars sinemalarının dijitalleşmesi ile Astel Elektronik tarafından başladı. Sekiz yılın ardından Türkiye'deki bin 800 sinema salonunun bin 200'ü dijitale dönüştü. Astel Elektronik, tek merkezden yönetim için veri merkezinin inşasına devam ediyor. Bu yıl hayata geçecek olan Network Operation Center (NOC) projesiyle tüm dijital sinemalar ortak bir platformda toplanacak. Dijital salonlar 7/24 denetlenecek.
Yeni dönemin eğlencesi AVM sinemaları
AVM'ler izleyiciyi yanına çekmek için sadece vizyondaki filmleri zamanında yayınlamakla kalmayacak. Yakında izleyici talebi belli sayıya ulaşınca izleyici için özel gösterimler yapılabilecek. Dijital sinemalara dönüşümde pek çok sinemayı mali gerekçelerle yitirirken, kaybedilenin ortak bellek olduğunu anlamak kolay olmuyor. Bu ortak aklı oluşturamayan ve ortak geçmişe sahip çıkamayanların suçu. Şimdi ister istemez büyüyen AVM sineması alışkanlığı var. Yazlık sinemalar bir anı gibi tek gecelik gösterimler yapıyor.