SABAH, şüpheli bir uçak kazası sonrasında hayatını kaybeden Jandarma Eski Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in ekibinde yer alan ve 3 Şubat 1994'te intihar ettiği ileri sürülen Albay Kazım Çillioğlu olayına ilişkin önemli bir ayrıntıya ulaştı. Bir süre önce yeniden başlatılan soruşturma çerçevesinde otopsi için mezarı açılan Çillioğlu'nun Org. Bitlis'in "mutlaka tasfiye edilmeliler" diye dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a sunduğu 16'sı subay toplam 34 devlet görevlisinin ismini bildiği
ortaya çıktı. Ölümünden bir süre önce Cumhurbaşkanı Özal'a terör örgütü PKK sorunu konusunda bir mektup yazan Org. Bitlis'in bazı devlet görevlilerinin mutlaka tasfiye edilmesi gerektiği ortaya çıkmıştı. Dönemin önemli tanıklarının iddiasına göre Bitlis'in tasfiye edilmesini istediği kişilerden bazıları bugün Ergenekon ve Balyoz tutuklusu olarak Hasdal cezaevinde bulunuyor. Bu isimlere örnek olarak Hasdal'da tutuklu Tümgeneral Ahmet Yavuz, Tuğgeneral Levent Ersöz ve Albay Levent Göktaş'tan söz ediliyor. Yine listedeki bir başka isim olan Korgeneral Selahattin Uğurlu'nun da 1992-1993 arasında faili meçhul olaylara karıştığı ileri sürülüyor. Uğurlu'nun 1996'da da albay rütbesinde iken Şırnak'ın Güçlükonak ilçesindeki 11 korucunun ölüm emrini verdiği iddia edilmişti. Listede ismi yer alan ve bir dönem Özel Kuvvetler Komutan Yardımcılığı görevinde bulunan emekli Tuğgeneral Nevzat Bekaroğlu'nun da 1992-1994 yıllarında faali meçhul olayların emrini verdiği ileri sürüldü.
KURU İLE TARTIŞMA
Eşref Bitlis'in listesinde yer alan isimlerden Tuğgeneral İsmail Kuru ile Kazım Çillioğlu'nun ölümünden bir süre önce sert bir şekilde tartıştığı belirtildi. Buna göre Çillioğlu, terörle mücadele "kontrgerilla" yöntemlerini tercih ettiği, faili meçhul olaylara neden olduğu gerekçesiyle Tunceli Bölge Komutanı Tuğgeneral İsmail Kuru ile tartıştı. Çillioğlu, Kuru'yu terör örgütü PKK'dan bazı isimlere bilgi aktarımı yaptığı gerekçesiyle de suçladı. Org. Eşref Bitlis, terörle mücadelede yanlış yöntem içinde bulunduğunu belirttiği bu isimlerin durumlarını Özal'a, "Halk yanlış yönetim ile terör arasında sıkışmış. Bunu istismar edenler bertaraf edilmelidir" sözleriyle dile getirdi. Bu uyarı sonrasında öncelikli olarak bazı isimlerin görev yerleri değiştirilirken asıl tasarrufun YAŞ'a bırakılması benimsendi. Ancak 17 Şubat'ta Bitlis şüpheli bir uçak kazası, 17 Nisan 1993'de de Özal ani bir kalp krizi sonucu hayatını kaybedince bu plan rafa kalktı. Eşref Bitlis'in "tasfiye edilmelidir" dediği listeyi yakın ekibinden Albay Kazim Çillioğlu'nun yanı sıra hepsi de şüpheli ölümle hayatını kaybeden Tuğgeneral Temel Cingöz, Tuğgeneral İsmet Yediyıldız ve Albay Rıdvan Özden'le de paylaştığı belirtildi. Bu arada Bitlis'in ölümünden tam bir yıl sonra hayatını kaybeden Albay Çillioğlu'nun Eşref Bitlis'in ölümüne neden olan şüpheli uçak kazasına ilişkin önemli bilgilere ulaştığı da belirtildi. İddiaya göre Çillioğlu, Bitlis'in "tasfiye edilmesi gerekir" dediği bazı isimlerle kaza arasında ciddi bir bağlantı bulunuyor.
ÇİLLİOĞLU'NUN MEZARI AİLESİNİN İSTEĞİYLE AÇILDI
Tunceli'de
1994 yılında intihar ettiği öne sürülen Albay Çillioğlu'nun soruşturması yapılarak kapatılan dosyası, oğlu Gökhan Çillioğlu'nun isteği üzerine yeniden açıldı. 2010 yılı sonunda yapılan Anayasa değişikliği çerçevesinde dosyanın yeniden açılmasını talep eden Gökhan Çillioğlu'nun talebi üzerine Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. İlk etapta oğul Çillioğlu'nun ifadesine başvuruldu. Daha sonra da Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Özden Doğan'ın talebi üzerine Çillioğlu'nun mezarı açılmış, Çillioğlu'nun kürek kemiğinde delik ve iki kaburga kemiğinde kırık tespit edilmişti.
SABAH, 4 EKİM 2010'DA YAZDI
SABAH, Jandarma eski Genel Komutanı Org. Bitlis ile ilgili olarak 4-5-6 ve 7 Ekim tarihlerinde arka arkaya manşetten verdiği haberlerle önemli bilgileri gün ışığına çıkarmıştı. 4 Ekim tarihli "Son Mektup" başlıklı haberde Org. Bitlis'in dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a terörle mücadelede çizgi dışına çıkan isimleri içeren bir liste sunduğu belirtilmişti. Bitlis, Özal'a "İstismar edenler bertaraf edilmeli" demişti.