Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Amanın! bunlar nasıl öğrenci?

Kanal D'nin yeni gençlik dizisi "Küçük Sırlar" ın her karesinde ağzım hayretten biraz daha açıldı. Bir lise düşünün ki; kızların etek boyları Fashion TV standartlarında. Makyajları deseniz, dış cephe kaplama boyası kıvamında. 16-17 yaşındaki çocukların hemen hepsi okula otomobilleriyle geliyor. (Her ne kadar karakterler 25 yaşında görünse de, reşit olmadıklarını varsayıyoruz.) Kimsenin elinde kitap, defter yok. Ders çalışana rastlamak mümkün değil. Tamamı, gece olunca "alemlere" akıyor. Alkol ve uyuşturucu tüketimi gırla gidiyor. (Delikanlılardan biri kriz geçirince apar topar Londra'ya tedaviye gönderiliyor. Hem de yanında ailesinden kimse olmadan...) Kızkardeş, üvey erkek kardeşini "Çektiği amatör filmleri babasına göstermekle" tehdit ediyor. "Amatör filmlerin" kısa metrajlı belgesel çalışması olmadığı malum... Aynı kız daha beterini yapıyor. Erkek kardeşine diyor ki, "Sen benim aşık olduğum çocuğun ilgi duyduğu kızla ondan önce birlikte olacaksın. Bunu başarırsan, ben de annemle babamın boşanmasını sağlarım. Elimde babamın annemi (öz annesi) kapıya koymasını sağlayacak bilgiler var..." Çocuk şaşırıyor: "Yani anneni satacaksın öyle mi?" Kız kararlı: "Evet, aynen öyle!.." Kız, uyuşturucu krizi geçiren kardeşinin durumunu konuşmak için babasının kaldığı rezidansa gidiyor. Asansörde bir adamın tacizine uğruyor. Kaçıp, babasının kapısını yumrukluyor, adam arkasında... Babası yarı çıplak kapıyı açıyor, odada iki fahişe var. Asansörde kıza tecavüze yeltenen adam, babaya diyor ki, "Hay Allah senin kızın mıydı? Ben de çağırdıklarından biri sanmıştım..." Varlıklı ailelerin çocukları, okula bursla devam eden orta halli öğrenci kızdan "Varoşcan" diye söz ediyor. Kız, onların grubuna dahil olabilmek için onların ev ödevlerini bile yapıyor. "Tikican"lardan biri, arkadaşının çantasını görünce çıldırıyor: "O çantayı önce ben beğenmiştim. Arkadaşım olarak kalmak istiyorsan, o çantadan hemen kurtulacaksın!.." Uçarı delikanlı, arkadaşlarına öğüt veriyor: "Aile, bütün kötülüklerin anasıdır. Ali'nin ailesi mesela... Fazla iyiler, reklam ailesi gibiler. Hiç de gerçek durmuyorlar..." Okul, devletin ya da özel olsun bir "disiplin" gerektirir. Tamamı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetimine tâbidir. Kuralların daha esnek olduğu kolejler var tabii ki ama memleketin diğer ucundaki "sıradan" öğrenci, bir dizi ile önüne konulan bu "öğrenci modelini" gördüğünde ne düşünür? Belki dizinin gelecek bölümlerinde doğrular, yanlışlara üstün gelecek ve yoldan çıkanlar "ıslah" edilecekler ama ekran başındaki genç beyinlerin bu kadar yanlış mesaj bombardımanı karşısında eğriyle doğruyu ayırt edemeyecek noktaya gelebilmeleri olasılığı da mevcut. Yazıyı, yine diziden bir replikle bağlamakta yarar var: "Şeytanla dans eden, şeytana ayak uydurur!.."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA